Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, yargı teşkilatıyla ilgili bahisleri ele almak üzere Sakarya’da düzenlenen Bölge Kıymetlendirme Toplantısı’na katıldı. Gül, yeni anayasa tartışmasına ait “Toplumun her bölümü, tüm siyasi görüşlere mensup partiler, sivil toplum kuruluşları ve vatandaşlarımız, bu sürece tekrar kendi pahalı görüşleriyle katkı verecek ve olgunlaştıracaktır” dedi.
Burada Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan‘ın gündeme getirdiği ‘yeni anayasa’ ile ilgili konuşan Gül, 1982 Anayasası’nın kabul edildiği günden itibaren tartışılan bir süreç olduğunu belirterek, şunları söyledi:
“Hem hazırlanış biçimi hem de uygulanış biçimi daima tartışılmıştır. Akademik çevreler, siyaset, vatandaşlarımız tartışmıştır. Özünde milletimizin mayası olan yeni bir anayasa yarınlarımıza, çocuklarımıza bırakacağımız en pahalı miras olacaktır. Anayasa’da 19 kere 184 değişiklik yapılmasına karşın tam bir demokratik anayasa diyebilmemiz mümkün değildir. Zira temelinde vesayet, millete ve milletin seçtiklerine güvensizlik, özünde 12 Eylül vardır. Artık bu tabloyu değiştirmenin vaktinin geldiğine inanıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın da bu çerçevede davetleriyle umuyorum ki toplumun her kesitinin bu manada uzlaşısıyla görüşleriyle şekillenerek bir yeni sivil anayasayı inşallah gerçekleştirmeyi ümit ediyoruz. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına daha özgürlükçü, daha demokratik ve büsbütün kendi iradesiyle milletimizin yaptığı sivil anayasayla girmeyi hak ediyoruz.
Yeni Anayasa nasıl oluşturulacak?
İnanıyorum ki toplumun her bölümü, tüm siyasi görüşlere mensup partiler, sivil toplum kuruluşları ve vatandaşlarımız, bu sürece tekrar kendi bedelli görüşleriyle katkı verecek ve olgunlaştıracaktır. Her hususunu konuşarak, istişare ederek, milletle birlikte gerçekleştirecektir. Zira bu, milletin bir toplumsal mukavelesidir, milletin iradesidir. Elbette Türk siyasetinin, cumhuriyetimizin 100. yılına girerken bu ödevi, beklentiyi de yerine getireceğine inancımız tamdır. Cumhuriyetimizin, devletimizin tüm kazanımları, demokratik niteliği, cumhuriyetimizin bu manada temel kurucu bedellerine sahip çıkarak, koruyarak, devletin ülkesiyle milletiyle parçalanamaz bütünlüğünü tahkim ederek demokrasimizi güçlendirerek, yeni yüzyıla yeni bir anayasayla daha demokratik, daha özgürlükçü, daha kuşatıcı bir toplumsal mukaveleyle girmeyi hepimiz ümit ediyoruz. Umarız bu mevzuda da gerekli neticeyi daima birlikte almış oluruz.”
Gara değerlendirmesi
Gül, konuşmasında Gara operasyonuna da değinerek “Terörle gayretimiz, bir hak ve özgürlük uğraşıdır, insan hakkı çabasıdır. Terör, öteki tüm hak ve özgürlüklerin temeli olan hayat hakkına bizatihi ataktır. Tüm hak ve özgürlüklerin kullanımı ve varlığı, hayat hakkının varlığına bağlıdır. Terörle ortasına uzaklık koyamayanların, teröre bel bağlayanların birebir vakitte ‘barış’ sözcüğüne soyunmuş olmaları da asla kabul edilemez. PKK, FETÖ ve öteki tüm terör örgütleriyle çabamızı sonuna kadar kararlılıkla hukuka uygun bir biçimde sürdüreceğimizden hiç kimsenin kuşkusu olmasın. Ülkemizde bu olaylar yaşanırken teröre sessiz kalanlar, terörün bir bumerang üzere olduğunu ve dönüp bir gün kendilerini de vuracağını bilmelidirler. Terör bir insanlık hatasıdır. Bu prestijle terörle uğraşın bir milletlerarası tarafı de bulunmaktadır. Bu örgütler, tıpkı vakitte memleketler arası ilişkisi olan örgütler ve tıpkı vakitte milletlerarası topluma karşı da bütün insanlığa karşı da hata işlemektedirler” dedi.
T24
