AKP Küme Başkanvekili Bülent Turan, siyasi partilerin kapatılmasının bir faydası olmadığını belirterek, “HDP’nin bir siyasi parti üzere değil, bir terör örgütünün sözcüsü üzere davranmasından kaynaklı, yargı başta tüm kuruluşlar gereğini yapması lazım. Fakat parti kapatmanın yanında hazine yardımını kesmek üzere, teröre sahip çıkanların milletvekilliğinin düşürülmesi üzere orta formüller de var. Yargının tümünü değerlendirmesinde yarar var” dedi.
Gazetecilerle sohbet toplantısında bir ortaya gelen Turan, yeni yılda TBMM’ye getirmeyi planladıkları yasa teklifleri hakkında bilgi verirken, gazetecilerin gündeme ilişin sorularını da yanıtladı.
2020’de pandemi nedeniyle yaşanan zahmetlere rağmen yasama faaliyetlerinin sürdüğünü anlatan Turan, yalnızca AKP’de 80’den fazla milletvekilinin Covid-19’a yakalandığını söyledi.
Yargı ıslahatı yeni yılda Meclis’e gelecek
Yeni yılla birlikte Meclis gündemine gelecek yasal düzenlemelerle ilgili de bilgi veren Turan, Adalet Bakanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın bir müddettir üzerinde çalıştığı “yargı reformu”na ait çalışmalarda sona yaklaşıldığını tabir etti.
Bülent Turan, MHP Genel Lideri Devlet Bahçeli‘nin “HDP’nin kapatılması” davetine ait bir soru üzerine, parti kapatmaların her vakit karşısında olduklarını, Anayasa değişiklikleri ile birlikte Türkiye’de parti kapatmanın da zorlaştırıldığını anımsattı:
“Dünyanın hiçbir yerinde devletini yıkmak isteyen bir partiye müsaade verilmemiştir”
“AK Parti, Türkiye’de parti kapatmanın yararı olmadığından hareketle bu çalışmalara öncülük yaptı. Daha evvel bizim de partilerimiz kapatıldı, kapatılan partilerin yerine yenisi kuruldu. Bu ülkeye vakit kaybettirmekten öbür bir gündem haline gelmedi. Lakin Avrupa’nın kriterleri de, Türkiye’nin yasal kriterleri de hiçbir partinin terörle illiyetinin olmamasını mecburî kılar.
“HDP’nin bir siyasi parti üzere değil, bir terör örgütünün sözcüsü üzere davranmasından kaynaklı, yargı başta tüm kuruluşlar gereğini yapması lazım. Fakat bu yargı gereğini yapması lazım dediğimizde parti kapatmanın yanında hazine yardımını kesmek üzere, teröre sahip çıkan milletvekillerinin ceza alması, milletvekilliğinin düşürülmesi üzere orta formüller de var. Yargının tümünü değerlendirmesinde yarar var diye düşünüyorum. Bu yargının kararı kararı kapatır mı ,ceza mı verir buna yargı karar versin, ama dünyanın hiçbir yerinde devletini yıkmak isteyen bir partiye müsaade verildiği görülmemiştir.”
“Hukuki değil siyasi”
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) eski HDP Eş Genel Lideri Selahattin Demirtaş hakkındaki tahliye kararını da pahalandıran Turan, kararın “hukuki değil, siyasi olduğunu” savundu.
Demirtaş’ın 6-8 Ekim olaylarının baş sorumlusu olduğunu tabir eden Turan, “Türkiye olarak biz de isteriz taraf olduğumuz tüm milletlerarası kurumların kararlarına uyulsun, AİHM kararına uyulsun. Lakin AİHM kararının ne kadar hesabi, siyasi olduğu aşikar değil mi? AİHM, Refah Partisi’nin kapatılmasında, başörtüsü davalarında verdiği kararlarda ne kadar adilse, Demirtaş kararında da o kadar adil” görüşünü lisana getirdi.
AİHM kararının iç hukuk yollarının bir temyiz yolu olmadığını kaydeden Turan, Büyük Daire’nin kararının Türkiye’deki mahkemelerin yerine geçip tahliye ve beraat kararı veremeyeceğini söyledi.
“CHP, olayın üstüne gitmiyor”
Turan, bir CHP Muğla Milletvekilinin erkek arkadaşı tarafından katledilen Pınar Gültekin‘in ailesine “davadan vazgeçin” teklifinde bulunduğuna ait argümanları anımsatarak, CHP idaresinin olayın üstüne gitmediği görüşünü savundu.
Turan, “Her fırsatta konuşmayı kendisine vazife sayan Sayın Kılıçdaroğlu partisinin bu türlü yakışıksız hususlarla yan yana anılmasına rağmen neden bir genel lider üzere davranmıyor? Neden olayların üstüne gitmiyor? Neden ya da kimden korkuyor?” dedi.
T24
