AKP İstanbul Milletvekili Müşerref Pervin Tuba Durgut, Yeni Akit Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Ali Karahasanoğlu dünkü yazısında kullandığı sözlere reaksiyon gösterdi. 

Toplumsal medya hesabından yazının “Ayrıntısını şimdi net olarak öğrenemediğimiz, ağzı bozuk bir babanın iftiraları mı yoksa ahiret inancını damarlarında akan kan kadar yakın hissedemeyen, ne oldum meczubu şımarık bir pir mi, manası için biraz daha vakit ister” ve “Erkeğin olduğu bir yerde, mutfak işleri için de olsa, meskenin dışından yabancı bir bayanın orada ne işi var?” kısımlarını işaretleyen Durgut, “İnsaniyetten, İslamiyetten, ahlaktan ve vicdandan birazcık nasibi olan herkesin bütün hücreleriyle isyan edeceği, lanetleyeceği bir hadisesi ne kadar da empatik bir lisanla nasıl da büyük bir anlayışla ve soğukkanlılıkla kaleme almış bay yazar(!).” fikrini lisana getirdi. 

Durgut, “Büyük bir topluluğun namuslu bayanlarına fahişe demekte bir beis görmeyen paçavranın muharriri , esfeli safiline inmiş ahlaksız, sapık tecavüzcüye ise şımarık demekle iktifa ediyor!” kelamlarıyla Karahasanoğlu’na reaksiyon gösterdi. 

Karahasanoğlu dünkü yazısında Uşşaki tarikatı başkanı Fatih Nurullah’ın 12 yaşındaki çocuğa cinsel istismardan tutuklanmasına ait şunları kaydetmişti: 

Detayını şimdi net olarak öğrenemediğimiz, ağzı bozuk bir babanın iftiraları mı, yoksa ahiret inancını damarlarında akan kan kadar yakın hissedemeyen, ne oldum meczubu şımarık bir pir mi, anlamak için biraz daha vakit ister..

Ha, şunu da çabucak söylemeliyim..

Küçük kıza istismar olarak gösterilen hareketten çok daha öncesinden başlar, o tarikat konutundaki şahıslara benim tenkitlerim..

Erkeğin olduğu bir yerde, mutfak işleri için de olsa, konutun dışından yabancı bir bayanın orada ne işi var?

Konutun dışından bayanın, 12 yaşındaki kızının orada ne işi var?

O küçük kıza çay getirtilmesinin ne manası var?

Ben buralardan başlıyorum ki..

İslam’ın buyruğu de odur..

“Yaklaşmayınız” buyurulur..

Yani, “yanından bile geçmeyiniz” buyurulur..

Dolayısı ile, İslam’ın zati yasakladığı, bayan ve erkeğin bir odada, bir konutta yalnız olarak birarada olmasının haramlığı bildirilmiş olmasına karşın, buna dikkat etmeyip, sonrasındaki, absürt hadiseler için de, “Acaba gerçek mu? Sanki telefonda oyuna getirtilip, itiraf etmiş üzere mi gösteriliyor? Sanki para sızdırmak için kurulmuş bir kumpas mı? Babanın kelamlarından, küfür içerikli sözleri kullanmaya yatkınlığına bakılırsa, sanki derinlerden birilerinin operasyonu mu, bir sızma ve sonrasındaki tuzak mı sözkonusu?” şeklinde onlarca soru da.. Aslında başlangıçtaki haramdan kaçınılmaması sebebi ile anlamsız kalıyor..

Fakat, tabipler için demediğimiz, avukatlara reva görmediğimiz, üniversite öğretim üyeleri için konduramadığımız, bilhassa de onların üzerinden kurumlarına yönelerek, onları kapatmaya kalkmadığımız bir ortamda..

Bir tarikatteki kişi yanlış yapınca, niçin tüm tarikatleri tecavüzcü üzere göstermeye kalkıyoruz?

Hatta tarikatleri de aşıp, tüm dindar insanları tacizci üzere göstermeye kalkışıyoruz.

Hepsini kapatmaya kalkıyoruz!

Bunu yapanlar iyiniyetli olabilir mi?

Değişik kümelerden onlarca kişinin ahlaksız bağını iki satırla geçiştirip, dindar görünümlü birisinin, istisnaen bir yanlışı sözkonusu olunca, çoluk-çocuk demeden, onlarca detayı ile hadisesi abartarak, tüm dindarlara mal etmeye kalkışanlarda azıcık ahlak var mı?

TIKLAYIN | 12 yaşındaki çocuğa cinsel istismar kabahatinden tutuklanan Uşşaki tarikatı başkanı devlet protokolünde ağırlanmış

T24