“Batıdaki bir kentle Orta Anadolu’daki bir kent, oradan gelin Bingöl’e, oradan gidin Siirt’e, Siirt’ten Batman’a, oradan Van’a, Van’dan geçin Samsun’a, ortak neler var? Yoksulluk ortak. Esnafın sıkıntı durumdaki hali ortak. Artırımlar ortak. Vatandaşın alım gücünün düşmesi ortak. Pek çok üniversite mezunu işsiz gencin minimum fiyatla bile iş bulamayıp, umutsuz bir halde kahve köşelerinde beklediği o sorun ortak. Lakin daha vahim bir ortak sıkıntı var: Derin yoksulluk.”

“Gıda yardımı yapma süreci ortadan kalkmış”

“Köylerde üretim durunca kentte çoluğuna çocuğuna besin yardımı yapma süreci ortadan kalkmış. Hasebiyle İstanbul’da da, öbür kentlerde de bilhassa çocuklarda bodurluk başladı. Yani 11 yaşında zannettiğiniz çocuğun 14 yaşında olduğunu görebiliyorsunuz. En hemen üzerinde durmamız gereken şey bu.”

Vatandaşın durumu kötü’ dediğim vakit iktidar partisi çıkıp çemkiriyor. Gece bir eyler yiyip yatıyor çocuk ancak protein yok bunun içinde; süt yok, yoğurt yok, yumurta yok, et yok. Hasebiyle da bodurluk başlamış durumda.”

“Tek adam rejiminin Türkiye’yi getirdiği nokta”

“Çiftçinin, besicinin sorunu bütün Türkiye’nin hangi kenti, hangi ilçesi olursa olsun ortak. Ancak bütün bunların yanında bir öbür ortak durum var: Kayırmacılık. Gençlerin, kayırmacılık sebebiyle, bu ülkeye dair umutları, heyecanları ve hizmet etme aşklarının ortadan kalkması manasına geliyor. Hangisini sayayım kardeşim? Tek adam rejiminin Türkiye’yi getirdiği nokta…”

“Bir günde 32 bin imza atması gereken bir şahıs bu işi yapamaz”

“Bir günde 32 bin imza atması gereken bir şahıs bu işi yapamaz. Orada ben de oturuyor olsam olmaz. İstişarenin, kanunun, yargının hukukun üstünlüğünün, liyakatin ortadan kalktığı bir noktada başa nazaran kararların alındığı ve ağızdan çıkan kelamın kanun sayıldığı bir noktada da kişisel olarak yahut toplumsal olarak  karşılaştığınız zorlukların tahlil mecraları ortadan kalkmış oluyor.”

Bingöl ziyaretinin akabinde Elazığ’a gelen Akşener, “Başbakan Meral” sloganlarıyla karşılandı. Elazığ’da esnaf ziyaretleri öncesinde parti otobüsünden vatandaşlara seslenen İYİ Parti Genel Lideri Meral Akşener, şunları kaydetti:

“Çatlak ellerinin içerisinde alın terini gördüm, haklıyı gördüm”

“67 ilin üzerinde ve sayısını unutacak kadar ilçe gezdim. Hiçbir dükkanın içerisinde iktidar partisini yermedim, kendimi partimi övmedim, propaganda yapmadım, yalnızca esnafın kederini dinledim. Esnaf velinimettir. O esnaf dükkanlarının içerisinde işsiz ve umudunu kaybetmiş gençler gördüm. Üniversiteyi bitirmiş, atanamamış öğretmen ve sağlıkçılar gördüm. EYT’liler gördüm. Tencere kaynatamayan bayanlar gördüm. Süt ineklerini bölüme gönderen besiciler gördüm. O çatlak ellerinin içerisinde alın terini gördüm, haklıyı gördüm.

Yalnızca gördüklerimi sizlerle, kamuoyuyla paylaştım onların kaygısına ben ve arkadaşlarım tahlil üretti. İstedik ki bizim tahlillerimizi bizi yönetenler yerine getirsin. Münasebetiyle onlar hoşu iyiyi yapsın artısı da onlara yazsın. Ancak buna karşın bu ağalar tembelliğe alışmış. ‘Esnafım ve seçmenim velinimettir’ demek yerine, ‘kaşının üstünde niçin gözün var?’ deyip bizi birbirimizle dövüştürmek güzellerine gitmiş. Ancak artık yemezler. Biz bir arada el ele verip seçmeni velinimet yapacağız Allah’ın müsaadesiyle. Benim üzere buraya bütün politikler ve genel liderler karşınıza çıkıncaya kadar çalışacağım.”

“Senin çocuğun işsizken 5-10 maaş alan danışmanlar var”

“Şimdi ayrıştırma üzerinden oy almak o kadar kolay ki senin çocuğun işsizken 5-10 maaş alan danışmanlar var” diyen Akşener, şu sözleri kullandı:

“Senin çocuğun işsizken ağabeyi, dayısı olan tanıdıkları olan en iyi takımları alan yandaşlar var. Sen üniversiteyi bitirip ortada kalmışsan işte zorda kalan sensin. Biz Allah’ın müsaadesiyle ele ele verip seçmeni velinimet yapacağız. Sıkıntılar üzerinden tahlil üreterek hareket edeceğiz. Bizim tahlilleri beğenerek bize oy vereceksiniz, oburu da beğenirseniz onlara oy vereceksiniz lakin yalnızca yapacağınız şey sizin lehinize olan çalışmaları ödüllendirmek olacak.”

“Ölsem de bu yolu yürüyeceğim”

“Buraya gelip hamasi nutuklar atıp, sizin vergilerinizle hırsızlık yapıp sizi aç bırakıp kendileri için gökdelen dikenler, Elazığ’ı yiyenler yıkılacak. Bunun için ne olursa olsun ne derlerse desinler, kendi yolumuz ve sizin yolunuzdan dönen namerttir.

Sizin karşınızda hazır ola durma kelamından dönen namerttir. Ölsem de bu yolu yürüyeceğim. Yeni evli bir gence soru sordum, karısını telefonla bağladı. Ne pişirmiş biliyor musunuz? Makarna ile mercimek çorbası. Günahtır be, günahtır. 5 maaş alan danışmanlar hepinize haram zehir zıkkım olsun.”

Akşener, konuşmasının akabinde kentteki esnafların sorularını dinledi.