“Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine Ait Kanun” teklifinin içinde bulunduğu torba yasa TBMM Genel Konseyi’ne geldi.

19 hususu kabul edilen torba yasanın içinde bulunan ve sivil toplum örgütlerinin faaliyetlerini kısıtlayacak unsurlar içeren tasarıyı yorumlayan Anayasa Komitesi Üyesi İbrahim Kaboğlu, “Bu getirilen bu düzenleme ya da meclis genel heyetinde görüşülecek olan teklif derneklerin tabiatı ile derneklerin bir özel hukuk hükmî şahsı olma özelliği ile bağdaşmamaktadır. Zira bunlar bir özgürlük alanını temsil eden ünitelerdir, bunlar kamu kuruluşları değildir. Bu bakımdan bu büsbütün anayasaya alışılmamıştır, bu örgütlenmenin tabiatına aykırıdır” dedi. 

TIKLAYIN – “Derneklere kayyım” düzenlemesi getiren ‘kitle imha silahları ile ilgili kanun teklifinin’ birinci kısmı kabul edildi

Kısa Dalga Podcast’te CHP Anayasa Komitesi Üyesi İstanbul Milletvekili Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği Yöneticisi Veysel OK ve  İHD Eş Genel Lideri Öztürk Türkdoğan, Esra Koçak Mayda‘nun kanun teklifine ait sorularını yanıtladı.

Kaboğlu, Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine Ait Kanun” teklifinde bulunan 43 unsurun çok azının kitle imha silahlarının yayılmasının finansmanının önlenmesine ilişkin  olduğunu söyledi. 

“Torba yasa önerisi öteden beri öne sürdüğümüz üzere biçim ve adap bakımından anayasaya terstir. Bu açıdan bu teklif de anayasaya karşıt bir düzenleme olarak karşımıza çıkmış bulunuyor. Bu nedene Anayasa Komisyonu’nda buna ağır itirazlar yapıldı” diyen Kaboğlu, “İçeriğe gelince, içerik açısından incelediğimiz vakit da maddi bakımdan da anayasaya karşıt olduğunu görüyoruz. Bana Avrupa İnsan Hakları Kontratı dediniz, buna oldukça epey muhalif ancak öncelikle dernek özgürlüğünü düzenleyen anayasa unsur 33’e alışılmamıştır. Haliyle tabi ki Avrupa Mukavelesi unsur 11’e karşıttır. Bu açıdan bu terslikler bugüne kadar karşımıza çıkan tersliklerle karşılaştırılamayacak derecede ağır ve çok yönlüdür” yorumunu yaptı.

CHP Anayasa Kurulu Üyesi İstanbul Milletvekili Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği Yöneticisi Veysel OK ve  İHD Eş Genel Lideri Öztürk Türkdoğan kanun teklifini şöyle kıymetlendirdi:

“Burada “Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine Ait Kanun” teklifi ile karşı karşıya bulunuyoruz. Başlık bu. Bu yasa önerisi kitle imha silahlarının yayılmasının finansmanının önlenmesine legal bir emel taşıyor. Esasen bu düzenleme Birleşmiş Milletler düzenlemeleri ve kararları doğrultusunda yapılıyor ve rastgele bir sorun yok. Ancak temel sorun bu başlık altında öngörülen yasanın, düzenlemenin 43 unsurdan oluşması ve bu hususların çok azının kitle imha silahlarının yayılmasının finansmanının önlenmesine ait olması. Lakin buna karşılık unsurlarının birçoklarının diğer bahislere ait olması. Bunlar nedir, bunlar dernek özgürlüğüdür, yardım toplamadır, savunma hakkıdır, mülkiyet hakkıdır. Lakin esasen bu işin omurgasını dernek özgürlüğü ve dernekler oluşturuyor. Artık bu özelliğiyle bu teklif bir torba yasa teklifidir. Meğer torba yasa önerisi öteden beri öne sürdüğümüz üzere biçim ve yöntem bakımından anayasaya alışılmamıştır. Bu açıdan bu teklif de anayasaya ters bir düzenleme olarak karşımıza çıkmış bulunuyor. Bu nedene Anayasa Komisyonu’nda buna ağır itirazlar yapıldı. Bu metoda ait istikameti.”

Kaboğlu: “Yasanın sonuçları ağır olacak”

“İçeriğe gelince, içerik açısından incelediğimiz vakit da maddi bakımdan da anayasaya ters olduğunu görüyoruz. Bana Avrupa İnsan Hakları Mukavelesi dediniz, buna oldukça hayli karşıt ancak öncelikle dernek özgürlüğünü düzenleyen anayasa husus 33’e alışılmamıştır. Haliyle tabi ki Avrupa Kontratı unsur 11’e karşıttır. Bu açıdan bu terslikler bugüne kadar karşımıza çıkan tersliklerle karşılaştırılamayacak derecede ağır ve çok taraflıdır. Geçen aylarda dernekler kanununda bir düzenleme yapıldı. 7226 sayılı ekleme ile esasen dernek üyelerinin kimlik bilgilerinin İçişleri Bakanlığı’na bildirme mecburiliği getirilmişti ve biz buna karşı çıkmıştık ve bizim tekliflerimiz reddedilince sonrasında biz bunu Anayasa Mahkemesi’ne götürdük. Dernek üyelerinin aslında dernek üyeleri bâtın değil, natürel ki bir derneğe saydam bir biçimde üye olunur ama o bilgilerin İçişleri Bakanlığı’na bildirilmesinin dernek üyeliği açısından caydırıcı tesir olarak ele aldık ve Anayasa Mahkemesi’ne götürdük. Artık bu açıdan bu teklif ile getirilen değişiklikler esasen evvelki 7226 sayılı yasa ile yapılan değişikliklerle karşılaştırılamayacak bir biçimde ağır değişikliklerdir, sonuçları ağır olacak değişikliklerdir. Zira, burada bu önerilen esasen derneklerin kontrolü ile ilgili olup kayyum atamaya kadar uzanan bir süreci kapsamına almaktadır”

“Örgütlenme özgürlüğüne, demokratik devlet kuralına aykırı”

“Bu getirilen bu düzenleme ya da meclis genel konseyinde görüşülecek olan teklif derneklerin tabiatı ile derneklerin bir özel hukuk hukuksal şahsı olma özelliği ile bağdaşmamaktadır. Zira bunlar bir özgürlük alanını temsil eden ünitelerdir, bunlar kamu kuruluşları değildir. Bu bakımdan bu büsbütün anayasaya terstir, bu örgütlenmenin tabiatına alışılmamıştır. Lakin bu terslik bu türlü teknik ve hukuksal terslikle sonlu kalmayıp tıpkı vakitte anayasanın 13. hususu yani hak ve özgürlüklerin sınırlanmasının ölçülü olacağı, hak ve özgürlüklerin sınırlanmasının demokratik toplum sistemine karşıt olamayacağı, laik cumhuriyet prensiplerine karşıt olamayacağı ve özüne dokunulamayacağı biçimindeki teminatlara terstir. Haliyle demokratik toplum nizamına terstir, zira demokratik toplum demek çoğulcu toplum demektir, farklı kanıların, farklı fikirlerin, akımların, görüşlerin muhakkak kümeler altında örgütlenebilmesi demektir. Bu türlü bir düzenleme esasen anayasa unsur 2 demokratik devlet kuralına da alışılmamıştır.”

Pekala buna düzenlemenin gayesindeki Sivil Toplum Örgütü temsilcileri ne diyor? Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği Yöneticisi Veysel Ok ” diyor:

Türkdoğan: “Çok tehlikeli bir kanunla karşı karşıyayız”

“Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine ait Kanun teklifi bilhassa dernekler kanununda ve yardım toplama kanununda çok değerli değişiklikler gerçekleştiriyor. Bu değişiklikler Anayasaya karşıt olduğu üzere temelinde Avrupa İnsan Hakları Kontratı uyarınca teminat altına alınan örgütlenme özgürlüğüne açık bir müdahale niteliği taşıyor. Olağan kanunun ismi ve içeriği hayli çelişkili. İçerikte kar hedefi gütmeyen derneklerle ilgili terörün finansmanının önlenmesi ile ilgili kanun kapsamında süreçler yapılabileceği düzenleniyor. Esasen bu özel kanuna baktığımızda bu kanunda yalnızca milletlerarası kontratlar tanımlanmamış tıpkı vakitte terörle çaba kanununda yer alan terör hataları uyarınca da soruşturma açılabileceği ve bu soruşturma kapsamında özel kanunun çalıştırılabileceği düzenlenmiş. İşte tam da bizi kaygılandıran nokta burası, zira Türkiye’de terörle çaba kanununda terör tarifinin meçhullüğü sorunu vardır. Türkiye’de her yıl yüz binlerce insan terör örgütü üyeliği soruşturması geçirmektedir. Şayet bu soruşturma kapsamında dernek yöneticisi ise ve derneğin gelir ve masrafları ile ilgili olarak tıpkı vakitte bir mali inceleme yapılırsa işte o vakit terörün finansmanının önlenmesi hakkındaki kanun kapsamında soruşturma olduğu kabul edilebilir ve çabucak İçişleri Bakanı kararı ile vazifeden alınabilirsiniz. Vazifeden almayla birlikte, dernek faaliyetinin süreksiz olarak durdurulması ve derneğe kayyum atanması süreçleri işletilecektir. Bakın, görünüşte çok kolay üzere geliyor fakat kanunların içeriğine baktığınızda ne kadar tehlikeli bir düzenlemeyle karşı karşıya olduğumuz anlaşılacak. ”

TIKLAYIN – 508 STK’dan BM teklifi için ortak açıklama: Dernekler, vakıflar ve yardım toplama hususları geri çekilsin!

TIKLAYIN – BM teklifinden “derneklere kayyım” düzenlemesi çıktı: STK’ler için OHAL hukuku yolda

TIKLAYIN – CHP’li Turan Aydoğan kitle imha silahlarına ait yasa teklifini eleştirdi: Niyetinizin makûs olduğunu saklamak için kanun çıkarıyorsunuz

 Anayasa Prof. İbrahim Kaboğlu’ndan torba kanun teklifi reaksiyonu: OHAL alışkanlığı misal hak ihlallerini devam ettirecek

T24