Araştırmacılara nazaran gebelerin ve bebek sahibi olmaya çalışan bayanların kafeinden büsbütün kaçınmayı düşünmesi gerekiyor. Yapılan yeni bir araştırmanın bulgularıgüvenli seviyede kafein tüketimi diye bir şey olmadığını gösterdi.
Independent Türkçe’nin aktardığı haberde, BMJ Evidence-Based Medicine’de yayımlanan bir gözlemsel araştırma tahlili annenin kafein tüketmesinin olumsuz gebelik sonuçlarıyla ilişkilendiğini gösteren bulgulara ulaştı.
Araştırma sonuçlarına nazaran, gebe bayanlara yönelik mevcut ve yaygın tavsiyeye nazaran kahve ve çay üzere besin ve içeceklerde doğal olarak bulunan kafeinden her gün az ölçülerde tüketmek bebeklerine ziyan vermiyor. Birleşik Krallık Ulusal Sıhhat Hizmeti (NHS), Amerikan Bayan Hastalıkları ve Doğum Uzmanları Koleji ve Avrupa Besin Güvenliği Otoritesi, bu inançlı tüketim düzeyini 200 mg kafein olarak belirledi, bu da günde kabaca iki fincan orta sertlikte kahveye tekabül ediyor.
Ama İzlanda Reykjavik Üniversitesi’nden Psikolog Profesör Jack James bu tekliflerin “tehdidin seviyesiyle dengeli olmadığını” söyledi. Prof. James’in tahlili, annenin kafein tüketimiyle düşük ve çocukluk çağı obezitesi üzere türlü, olumsuz gebelik sonuçları ortasında bağ olduğuna dair “önemli kümülatif kanıtlar” bulunduğu sonucuna vardı.
“Hamile ve gebe kalmayı düşünen bayanlara kafeinden kaçınmaları önerilmeli”
Çalışma, gebe bayanlar için önerilen inançlı kafein tüketimi düzeyinin sağlam münasebetlere dayanıp dayanmadığını belirlemek için kafeine bağlı gebelik sonuçlarına dair mevcut bulguları gözden geçirdi.
37 gözlemsel çalışmadan elde edilen dataları inceledikten sonra Prof. James, bunların 32’sinde, kafeinin olumsuz gebelik sonuçlarına yönelik riski kıymetli ölçüde artırdığının bildirildiğini gördü. Bu sonuçlar ortasında düşük, meyyit doğum ve bebeğin kâfi kilonun altında doğması üzere durumlar yer alıyordu.
Prof. James ayrıyeten, hamilelik esnasında kafein tüketen annelerden doğan bebeklerde, çocukluk çağı akut lösemisi ve yeniden çocukluk çağında çok kilo yahut obezite görülmesi riskinin arttığını belirtti. İnceleme, 6 olumsuz gebelik sonucundan erken doğum haricindeki 5’inde kafein tüketimiyle ilgi bulunduğuna dair ispatlara ulaştı.
Prof. James “NHS’nin yayımladığına benzeri mevcut teklifler, zararın biyolojik mümkünlüğünün ve gerçek zararın kapsamlı, ampirik delillerinin gösterdiği tehdit seviyesiyle dengeli değil” dedi. Prof. James, “Özellikle kümülatif bilimsel ispatlar gebe bayanlara ve gebe kalmayı düşünen bayanlara kafeinden kaçınmalarının önerilmesini destekliyor” diye de ekledi.
Öte yandan, Bayan Hastalıkları ve Doğum Uzmanları Kraliyet Koleji’nin sözcüsü, danışman doğum uzmanı Daghni Rajasingham’a nazaran bu çalışma, hamilelikte yalnızca hudutlu ölçüde kafein tüketimini destekleyen fakat bunun, hamile bayanların kafeini büsbütün kesmesi gerektiği manasına gelmediğini ileri süren mevcut bilgilere bir yenisini ekledi.
Rajasingham, “Çalışmanın belirttiği üzere, hamilelik esnasında yüksek ölçüde kafein tüketmek düşüklere ve bebeğin kâfi kilonun altında doğmasına neden olabilir. Ayrıyeten çocuğun erken yaşlarda çok kilo almasına sebebiyet verebilir, ki bu da çocuğun ileri yaşlarda sıhhat sorunu yaşama riskini artırır” dedi.
T24
