180 yerli sinemanın tenkidinin yanı sıra, son 10 yıla damgasını vuran ödül ve tartışmalarla, en iyi listelerine yer verdiği “Dünyaya Açılan Penceremiz ve Yeni Bir Jenerasyon” isimli yeni kitabında okucuyla buluşan duayen sinema eleştirmeni Atillâ Dorsay, Cannes’da Altın Palmiye kazanan Kış Uykusu ve Berlin’de Altın Ayı’ya layık görülen Bal sinemalarına dikkat çekerek, son yıllarda Türk sinemasının pek çok ödül kazandığını söyledi. Hala yazılarını yazılarını T24’te sürdüren Dorsay, orijinal bir nesil geldiğini, lakin bu olumlu gidişe karşın basında tenkide verilen yerin azaldığını onun yerini magazinin aldığını söyledi.

“Dünyaya Açılan Sinemamız ve Yeni Bir Kuşak/Türk Sineması 2010-2020” isimli kitabında alfabetik sırayla okurun karşısına çıkan Dorsay, en iyi 10 listelerini, hem de son 10 yılın en iyi 60 Türk sineması listesine yer verdi. 

Sinema eleştirmenliğinin Batı’dan geri olmadığını belirten Atillâ Dorsay, kitabı için 180 sinema seçmediğini, aslında sinemaları görmeye giderken o seçimi yaptığını tabir ediyor.

Recep İvedik serisini görmezden gelmediğini lakin önemsemediğini tabir eden duayen sinema eleştirmeni Dorsay, serinin gitgide gerçek mizahtan uzaklaştığına işaret etti.

Yeterli bir sinemanın, konusuna ve kıssasına en uygun anlatımı gerçekleştiren sinema olduğunu vurgulayan Atillâ Dorsay, teknoloji sayesinde, farklı görüşleri, muhalif tavrı ve ters bakışları ulaştırmanın daha kolay olduğunu da belirtiyor.

6 damarına by-pass yapılan Atillâ Dorsay, daha iyi olduğunu belirterek, ikinci kitabının son rötüşlarını da bitirip teslim etmeyi umut ettiğini lisana getirdi.

Remzi Kitabevi, “Dünyaya Açılan Sinemamız ve Yeni Bir Kuşak” için şu metni paylaştı:

“Koronavirüs çağı birdenbire bastırdığında, Atillâ Dorsay periyot gereği iki sinema kitabına birden başlamak üzereydi: Sinemamızın yakından izlediği o son ve parlak 2010-2020 yıllarının sinemaları. Ve de 2015-2020 ortasının tekrar çok değerli bulduğu dünya sineması.

O ortada bilhassa ‘65 yaş üstü’lere reva görülenler bu sıkıntı periyodu kolaylaştırıcı değildiyse de, müellifimiz misyonunu yaptı. Doğrusu bu yılın ağustos ayında birden ortaya çıkan kalp hastalığı ve o ‘6 by-pass birden’ ameliyatı hiç hesapta yoktu. Lakin o da aşılmış gözüküyor.

Ve böylelikle, tüm pürüzlere karşın kitaplar çıktı. Bu kitapta yenileriyle karışmış kimi eski Yeşilçam anıları da yok değil. Ayrıyeten Altın Ayı yahut Altın Palmiye’ye uzanan muvaffakiyetler, bizi terk edip gidenler, star’lı dedikodular; ortada kıvrılan polemikler, atışmalar, anekdotlar… Yük elbette sinemaların kendisinde. Bu yılların içerdiği çağdaşlıkta, yaratmada, gençleşmede…. Ve de göz yaşartacak kadar görkemli birinci çıkışlarda. Hepsi bu toplamın içinde sizi bekliyor.“

T24