Sıhhat Bakanlığı Toplum Bilimleri Heyeti Üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, “Ben halihazırda geldiğimiz şu sayılara baktığımızda tekrar Futbol Federasyonu’nun kararını gözden geçirmesini ve maçların seyircisiz oynanmaya devam etmesinin uygun olacağını düşünüyorum” dedi.
Sıhhat Bakanlığı Toplum Bilimleri Şurası Üyesi Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, Türkiye Futbol Federasyonu’nun 17 Ekim’den itibaren başlayacak olan lig ve kupa karşılaşmalarında locaların yüzde 50 kapasitesi kadar seyirci alınması kararını yine gözden geçirmesi gerektiğini söyledi. Bilim Şurası Üyesi Prof. Dr. İlhan, hadise sayılarının ulaştığı noktalar sebebiyle bu tıp toplumsal aktiviteler için açılmanın daha erken olduğunu ve şayet açılırsa da katiyen çok dikkatli olunması gerektiğini vurguladı.
“Maçlar fizikî aralığın korunamayabileceği durumlar oluşturuyor”
Maçların seyircili oynanması konusunda Sıhhat Bakanı Fahrettin Koca’nın Bilim Konseyi tavsiyesi doğrultusunda en azından birinci yarı için maçların seyircisiz oynanmasına devam edilmesi gerektiğini vurguladığını hatırlatan Prof. Dr. İlhan, “Maçlar toplu olarak bir ortaya gelinen, heyecanlı olunan, fizikî aralığın korunamayabileceği durumlar oluşturuyor. Fakat şayet bu türlü bir karar alındıysa, maçlara bu halde bir seyirci alınacaksa yüzde 50 hududu yanlışsız olabilir. Lakin giriş çıkışlara mutlaka denetim edilmesi gerekiyor. Giriş ve çıkışlarda muhakkak fiziki araya dikkat edilmesi gerekiyor. Birebir vakitte tuvalet üzere kapalı alanlarda dikkatli olunması gerekiyor. Yiyecek-içecek satışının engellenmesi ve tekrar içeride localarda da, oturulan yerlerde de kesinlikle 2 metreye kadar fiziki ara olması, pak hava ile havalandırılması gerekiyor. Stadyuma gidildiği vakit yalnızca içeride bir yoğunluk yok, çıkışta ya da girişte de yoğunluk oluyor. Çıkışta belirli sırayla insanların çıkmasına müsaade verilmeli ki dışarıda bulaş olmasın. Futbol Federasyonu’nun şunu yapması gerektiği kanısındayım; her yerde fiziki arayı gözetecek halde denetim edecek sayıda adam bulundurmalı. Kesinlikle maske şartlarına riayet edilmeli. Keza kapalı alanlarda el hijyenlerine dikkat edecek donanımı da bulundurması gerekiyor. Aksi halde riskin epeyce yüksek olduğunu söyleyebiliriz” diye konuştu.
“Maçların seyircisiz oynanmaya devam etmesinin uygun olacağını düşünüyorum”
Maçların yalnızca stadyum içerisinde değil, maç öncesinde kullanılması durumunda toplu taşımalarda da bir yoğunluğa yol açabileceğini belirten Prof. Dr. İlhan, “Toplu taşıma biliyorsunuz bulaşın en fazla olduğu yerlerden bir tanesi. Hatta iş saati ile denk gelebilecek vakitleri da düşündüğümüzde burada oluşacak yoğunluk da tekrar riski artıracaktır. Natürel burada maça gidecek vatandaşlarımızın yeniden kendi imkanları ile gitmelerini, otomobilde en fazla 3 kişi olacak halde maske takmalarını ve cam açık biçimde seyahat etmelerini önermemiz gerekiyor. İstanbul için düşünelim, toplu taşıma yalnızca kara yolu ile sonlu değil, vapur var, metrobüs var, büyükşehirlerin birçoklarında metro var. Buralarda da bu riskin artmasına sebep olacağı için ben halihazırda geldiğimiz şu sayılara baktığımızda tekrar Futbol Federasyonu’nun kararını gözden geçirmesi ve maçların seyircisiz oynanmaya devam etmesinin uygun olacağını düşünüyorum” sözlerini kullandı.
“Bir kişi müspet çıkarsa locadakilerin karantinaya girmesi gerekir”
Localarda yüzde 50 oranında seyirci alınması durumunda o locada yer alan herkesin şayet bir şahısta müspet çıkarsa temaslı listesine dahil edileceğini hatırlatan İlhan, “Burayı kapalı alan olarak kabul etmek gerekiyor. Çünkü neden, dediğim üzere beşerler bir ortada oluyor ve ağırlaşma çok fazla. Yani beşerler birbirleri ile temas halinde olacaklar burada. Heyecan olacak, gol atılacak, gol yenilecek. Çok hoş şeyler bunlar. Hepimiz maç seyretmeyi seviyoruz. Maç seyretmeyi çok özledik. Canlısını da özledik. Fakat yani burada bir HES kodu taraması yapıldığında da insanların şuna dikkat etmesi gerekiyor; şayet o sırada birebir locada bulunduğu bir bireyde müspetlik kelam konusu olur ise kendisinin de 14 günü karantinada geçireceğini bilmesi gerekiyor. Maçlara da bu biçimde düşünerek gitmesi gerekiyor. Ben alt liglerde bunu sağlamanın biraz güç olacağını düşünüyorum. Büyük liglerde de birebir şey geçerli. HES kodu olumlu çıktıktan sonra kişi temaslı muamelesi görecek ve 14 gün işinden gücünden olacak, bunu da iyi düşünmesi gerekiyor” biçiminde konuştu.
“Vatandaşlarımız kesinlikle maske değiştireceklerini bilerek yanlarında yedek maske götürmeli”
Maçların yüksek tansiyon ve heyecanı beraberinde getiren bir aktivite olduğunu ve bu durumun da maske kullanımını riske atabileceğini belirten Prof. Dr. İlhan, “Ne kadar çok bağırarak çağırarak konuşursak, ne kadar çok heyecanlanırsak açıkçası sekresyonumuz daha çok oluyor. Sekresyon çok olunca da etrafa bulaş artıyor. Etrafa bulaşı engellemenin yolu da yeniden maske takmak. Lakin maç müddeti uzadıkça, bir de beşerler 1 buçuk saat orada bulunmuyor ki. 1-2 saat öncesinde gidiyor ve 3-4 saati buluyor. Maske çıkabilir, maskeler kullanılmayabilir o anın heyecanıyla. Yahut bir diğer bahis maske takılması sırasında maske ıslanabilir bağırma, çağırma üzere heyecanlı süreçlerde. Burada natürel maske ıslandıysa vatandaşlarımızın kesinlikle maske değiştireceklerini bilerek yanlarında yedek maske götürmeleri, stadyum yetkililerinin de maske dağıtımına hazırlıklı olmaları gerekiyor” açıklamasında bulundu.
T24
