Gözaltında ‘kaybedilen’ yakınlarının akıbetini sormak için 818. defa bir ortaya gelen ‘Cumartesi Anneleri’, Nihat Aydoğan için adalet istedi. 

“818 haftadır, devleti yönetenlere ve kamuoyuna sesleniyoruz;

Maruz kaldıkları zalimane uygulamalar karşısında kayıp yakınlarının korunması, desteklenmesi, hak arayışlarına ortak olunması hukukun üstünlüğü prensibinin ve vicdanın gereğidir. 

Devletin kendi muhafazası altındaki bir insanın akıbetini açıklığa kavuşturmaması o insanın ailesine karşı insanlık dışı bir muamele ve kesintisiz bir azaptır.

Bu azap son bulmalı; devlet tesirli olmayan, formalite niteliğinde yürütülen soruşturmalara son vermelidir. Önemli ve kapsamlı soruşturma yürüterek gözaltında kaybedilen insanların akıbetlerini açığa çıkartmalı ve ceza adaletini sağlanmalıdır.

 818. haftamızda 26 yıldır devam eden inkâra ve cezasızlığa karşı 3 jenerasyondur kayıbını arayan Aydoğan Ailesi’nin yaşadıklarını kamuoyu ile paylaşıyoruz.

39 yaşındaki Nihat Aydoğan Midyat/ Doğançay köyünde yaşıyordu. Korucu olmak istemeyen Doğançaylılar üzerinde ağır bir baskı vardı.

30 Kasım 1994 tarihinde sabah 05.00 civarı Aydoğan Ailesi’nin konutu çok sayıda özel tim, asker ve korucu tarafından basıldı. Nihat Aydoğan dövülerek yataktan kaldırıldı. Elleri ve gözleri bağlı, kanlar içinde evvel Midyat Jandarma Karakolu’na, daha sonra da Mardin Jandarma Merkez Komutanlığı’na götürüldü.Evde yaşanan  şiddet o kadar ağırdıki Aydoğan’ın çocuklarından birinin lisanı tutuldu, yıllarca konuşamadı.

Resmi makamlar Nihat Aydoğan’ın gözaltına alındıktan 20 gün kadar sonra nöbetçi savcılığa sevk edildiğini ve ifadesi alındıktan sonra da özgür bırakıldığını tez etti. Lakin bu tez hiçbir vakit sağlam delillerle desteklenmedi. Nihat Aydoğan’dan bir daha haber alınamadı.

Uzun yıllar sonra Nihat Aydoğan için nüfus kütüğüne vefat kaydı düşüldüğü açığa çıktı. Ailesinin“Öldüyse mezarı nerede?” sorusu karşılıksız bırakıldı. Nüfus Yönetimine vefat bildiriminde bulunan köy muhtarı, jandarma kumandanının baskısı sonucunda gerçek olmayan bu bildirimi düzenlemek zorunda kaldığını itiraf etti.

26 yıldır Aydoğan Ailesi’nin yaptığı tüm müracaatlar sonuçsuz bırakıldı. Faal bir soruşturma yürütülmedi. Aydoğan Ailesi, bölgede açığa çıkan tüm toplu mezarlar için Nihat Aydoğan’a ilişkin kalıntılar da olabilir diye teşebbüslerde bulundu, belgeyi canlandırmaya çalıştı.

 İçinde Nihat Aydoğan’ın da olduğu Midyat kayıpları ile ilgili İnsan Hakları Derneği aracılığı ile tekrar müracaatlar yapıldı. Yapılan müracaatlar üzerine Midyat Savcılığı bir fezleke hazırladı. Savcılıkbu şahısların kaybedildiklerine dair bilgi olmadığını argüman ederek belgeyi kapatılması talebiyle Mardin Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdi. Evrak hala açık ve çeyrek asırdır gerçekleşmeyen adaletin tecellisini bekliyor.

Nihat Aydoğan’ın gözaltında kaybedilişinin 26. yılında iktidarı ve isimli makamları vazifeye çağırıyoruz:

Hukuk işletilsin, Aydoğan Ailesi’nin adalet talebi karşılansın.

Nihat Aydoğan’ın akıbeti açıklansın. Onu kaybedenler üzerindeki cezasızlığa son verilsin.

Nihat Aydoğan ve tüm kayıplarımız için adalet istemekten, 109 haftadır bize yasaklanan kayıplarımızla buluşma yerimiz Galatasaray Meydanı’ndan vazgeçmeyeceğiz.”

T24