İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Lideri Ekrem İmamoğlu, “İstanbul Sözleşmesi’nin böylesi bir ortamda bertaraf edilmesini de kınıyorum. Bu manada toplumdaki hem cinsiyet eşitliğine katkı sunan hem de bayana şiddete dayalı aksilikleri ortadan kaldıran bir mukavele zıtlığını da anlamamızı mümkün değil” dedi. İBB’nin birinci bayan Genel Sekreter Yardımcısı Şengül Altan Arslan da eşitlik planının temel temelini, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın oluşturduğunun altını çizdi. 

Ekrem İmamoğlu, “Yerel Eşitlik Aksiyon Planı Protokolü” ile “Osmanlı İstanbul’unda Kadın” ve “Cumhuriyet İstanbul’unda Kadın” kitapları için düzenlenen tanıtım toplantılarında konuştu. Toplumsal cinsiyet eşitliğinin katiyetle kurumsallaşması, yaygınlaşması ve sürdürülebilir olmasının değerine dikkat çeken İmamoğlu, “Kadınları ikinci plana atan bir anlayışla yol yürümenin mantıklı olmadığı hepimiz biliyoruz” dedi. Artan bayan cinayetlerini konuşmanın kendisi için utanç kaynağı olduğunu vurgulayan İmamoğlu, “İstanbul Sözleşmesi’nin böylesi bir ortamda bertaraf edilmesini de kınıyorum. Bu manada toplumdaki hem cinsiyet eşitliğine katkı sunan hem de bayana şiddete dayalı aksilikleri ortadan kaldıran bir kontrat aykırılığını da anlamamızı mümkün değil” sözlerini kullandı. Misyona geldikleri andan itibaren bayan çalışan sayısını, 3 katı oranında artırdıklarının altını çizen İmamoğlu, “Fırsat eşitliğini ortaya koyma ismine kararlı olduğumuzu buradan duyurmayı bir borç biliyorum” diye konuştu.

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Lideri Ekrem İmamoğlu, Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen, “Yerel Eşitlik Hareket Planı Protokolü” ile “Osmanlı İstanbul’unda Kadın” ve “Cumhuriyet İstanbul’unda Kadın” kitapları için düzenlenen tanıtım toplantısına katıldı. İBB Genel Sekreteri Can Akın Çağlar, Genel Sekreter Yardımcıları Şengül Altan Arslan, Yetenekli Polat, İBB Sözcüsü Murat Ongun’un hazır bulunduğu aktifliğe, İstanbul milletvekilleri, STK temsilcileri ile medya ve sanat dünyasından çok sayıda davetli katıldı.

“Bu kentin artık bu hususta kaybedecek tek bir anı yok”

Programda konuşan İmamoğlu, Mahallî Eşitlik Aksiyon Planı’nın, İstanbul’un geleceğine çağdaşlık katacağını ve insanların memnun olmasını sağlayacağını söyledi. Planın hayata geç geçirilmiş olmasından ötürü duyduğu üzüntüyü lisana getiren İmamoğlu, “Bu kentin artık bu bahiste da kaybedecek tek bir anı yok. Ortak çaba ile bunu başarabiliriz” dedi. İmamoğlu, şöyle devam etti:

“Bu tam da eşit, adil, yaratıcı diye tanımladığımız o ideolojinin, sürecin kıymetli bir modülü. Esasen bayanlara bu eşit fırsat alanını sağlamadığımız takdirde, onlara bu alanı sunmazsak, seslerini duymazsak bu kente ne eşit ne adil ne de yaratıcı deme talihimizin olması mümkün değil. Bu bakımdan bayanları ikinci plana atan bir anlayışla yol yürümenin mantıklı olmadığı hepimiz biliyoruz. Kat etmemiz gereken çok da uzun bir yol haritası var. Bütün bu yazdıklarımızın, bütün bu çalışmalarımızın kurumuza yansıması, hayatımıza, kentimize yansıması ve ortak aklın yapıtı olan bu stratejilerin bizim ömrümüze istikamet verdiğini görmemizin, hayatımızda olmasını hissetmemizin gerektiği günlerdeyiz. Bu yolda süratle ve kararlılıkla ilerleyeceğiz.”

“Kadın cinayetlerini konuşmaktan utanç duyuyorum”

Konuşmasında, artan bayan cinayetlerine özel bir paragraf açan İmamoğlu, böylesi bir mevzuyu konuşmaktan ötürü utanç duyduğunu vurguladı. “İstanbul Sözleşmesi’nin böylesi bir ortamda bertaraf edilmesini de kınıyorum” diyen İmamoğlu, “Bu manada toplumdaki hem cinsiyet eşitliğine katkı sunan hem de bayana şiddete dayalı aksilikleri ortadan kaldıran bir kontrata aksiliği da anlamamızı mümkün olmadığını da altını çizmek istiyorum. Bu istikametiyle kararlıyız” sözlerini kullandı. Toplumsal cinsiyet eşitliğinin katiyen kurumsallaşması, yaygınlaşması ve sürdürülebilir olmasının kıymetine dikkat çeken İmamoğlu, “Bunun da taahhüdünü ben buradan veriyorum; katiyen bu türlü olacak. Bayanların ve çocukların muhtaçlıklarını önceleyen verimli bir bütçe planlamasını mutlak yapacağız. Bu kentteki her bayanın hayatını kolaylaştırmak ve eşit bireyler haline gelmelerini sağlamak ve de her ortamda imkanlardan faydalanmasının önünde hiçbir mahzurun olmadığını ortaya koyan hizmet ve siyasetleri geliştireceğiz” dedi.

“Kadın çalışan sayısını 3 katına çıkardık”

Vazifeye geldikleri andan itibaren bayan çalışan sayısını, 3 katı oranında artırdıklarının altını çizen İmamoğlu, şunları söyledi:

“Fırsat eşitliğini ortaya koyma ismine kararlı olduğumuzu buradan duyurmayı bir borç biliyorum. Bunun da bir lütuf olmadığının altını çiziyorum. Yani hakikaten hak eden başarılı bayanların misyona geldiğinin de altını çiziyorum. Yani, bu aslında fırsat eşitliği ortamını ve atmosferini ortaya koymanın bir karşılığıdır. Yoksa, ayrımcılık yaparak bayanlara fırsat vermek değildir. Onun da altını çizmek isterim. Bunu yaparken de tabi bayanların az olduğu alanlarda bayanların görünür hale gelmesi ve onların o gücünün hissedilmesi, toplumun tamamında da bir eşitlik şuurunun oluşmasına katkı sunuyor. Yani İETT otobüsünde bir bayan sürücünün görünmesi bu türlü bir şey… Koca metroların sevk ve yönetimini yapan bayanların orada olması da bu türlü bir şey… Tramvay operatörü, zabıta memuru ve hatta tarihinde tahminen birinci kez itfaiye memuru… Münasebetiyle bunların görünürlüğü ve varlığı, toplum gözünde bir eşitlikçi kavrayışa sebep olacak. Yani, çocuklarımız, gençlerimizi, bayanı erkeği fark etmeksizin, onları gördükçe, aslında, eşitliği hisseden bireyler olacaklar. Yoksa, her hafta eşitliği anlatalım.”

“Kadına yönelik takviye paketlerimiz sürecek”

Kurumsal manada bayana yönelik takviye paketlerini sürdüreceklerini vurgulayan İmamoğlu, “Bu manada bu katkılarımız, farklı takviye paketlerimiz, anneyi bebeği düşünen, hayata çocuğun çağdaş bir biçimde hazırlanmasını sağlayan katkıları, tereddütsüz sunmaktan geri durmayacağız. Tabi tıpkı vakitte çok lisanlı bir halde hizmet veren dayanak çizgilerimiz, bayanların güç anlarında onların yanında duran merkezlerimizle birlikte, dayanışma konutumuzla bir arada, bilhassa de şiddete uğrayan bayanlara toplumsal takviye sunmakta kararlıyız. Tabi, umarım ki, bu kentte ve bu ülkede ne bayana şiddet konuşulsun ne de şiddete uğrayan bayanların süreksiz barınmalarını sağlayan merkezlere muhtaçlık duyulsun fakat var. Açtık, muhtaçlık hayli da açmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

Lokal Eşitlik Aksiyon Planı Danışmanı Dr. Erol: İBB yöneticilerine bu plan konusunda inancımız tam

Programda konuşan “Yerel Eşitlik Aksiyon Planı” Danışmanı Dr. Özgün Akduran Erol da çalışmalarına İlknur Üstün ile birlikte tam bir yıl evvel başladıklarını söyledi. Kendi ömür tecrübelerinin getirdiği birliktelikle başarılı bir çalışma gerçekleştirdiklerini belirten Erol, “Plana belediyenin bütün üniteleri tarafından sahip çıkıldı. Bu plan tıpkı vakitte İBB’nin kendi konutunu toplum cinsiyet eşikliği perspektifini yine düzenlemişi fonksiyonunu de gördü. İBB yöneticilerine ve bütün ünitelerine bu planın hayata geçirilmesi tarafında inancımız tam. Bu plan yalnızca İstanbul’un lokal eşitlik aksiyon planı değil. Ayrıyeten Türkiye’deki başka lokal idarelerinde vakti geldiğinde dönüp bakabileceği bir rehberdir” dedi.

İBB’nin birinci Genel Sekreter Yardımcısı Arslan: Herkes için eşit fırsatlar sağlayacak kapsayıcı yeni kentsel paradigma hedefleniyor 

İBB’nin birinci bayan Genel Sekreter Yardımcısı Şengül Altan Arslan da eşitlik planının temel temelini, T.C Anayasası’nın oluşturduğunun altını çizdi. Arslan, dünyadaki çok sayıdaki misal metinlerini kendilerine referans aldıklarını da söyledi. 2016 yılında toplanan “HABİTAT III Konferansı” ve “2030 Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri”nin de “Yeni Kentsel Gündem”in oluşmasında belirleyici rolü olduğunu olduğunu keydeden Arslan, “Kent hayatında toplumsal içerme, yoksullukla uğraş, afet ve krizlere karşı dirençli kentsel gelişme üzere herkes için eşit fırsatlar sağlayacak kapsayıcı yeni kentsel paradigmanın hedeflendiği bu süreçte, İstanbul’u yönetme sorumluluğunu üstlenerek dönüşümün bir modülü olma bahtını yakalamış olmanın memnunluğunu yaşıyoruz” diye konuştu.

Osmanlı ve Cumhuriyet devrine ilişkin İstanbul’daki bayan kitapları tanıtıldı 

Bu aktifliğin akabinde, Kültür A.Ş. tarafından yayına hazırlanan, “Osmanlı İstanbul’unda Kadın” ve “Cumhuriyet İstanbul’unda Kadın” kitaplarının da tanıtımı da yeniden Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleştirildi. İstanbul’un geçmişten günümüze biriktirdiği kültürel mirasın yaratılmasında, erkekler kadar bayanların da rolünün olduğunu kaydeden İmamoğlu, iki kitapla ilgili şunları söyledi:

“8 Mart Bayanlar Günü’ne, İstanbul’un güçlü kültürel, siyasal, tarihî, iktisadi dokusunu ele alan iki kitabımız önümde. Bu kitaplarımızı yayın hayatına kazandırıyoruz. Osmanlı İstanbul’unda Bayan ve Cumhuriyet İstanbul’unda Bayan isimli kitaplarımız; tarihten günümüze bayanın İstanbul’daki yerini, bilhassa iktisattan toplumsal hayata, sanat ve edebiyattan spora, siyasetten hukuka kadar birçok alanda irdeleyip önümüze getiriyor. Bu birebir vakitte, ülkemizin gelişiminde bayanlarımızın kurucu rolünü anlatan da bir eser. İki ciltlik bu eser, bayanların bu devirdeki aktifliğini ve bilhassa de Cumhuriyet tarihimiz boyunca hak ve özgürlük için verdikleri çabayı anlatıyor. Bu benim için çok kıymetli bir kısım. Osmanlı periyodunda başlayan ve Cumhuriyet devrinde devam eden süreçteki var olmalarının örnekleri ve izleri var. Bilhassa Ulusal Gayret ve sonrasında bu ülkenin kuruluşuna dair verilen çabanın ne kadar bedelli bireyleri olduğunu anlatıyor ve ışık tutuyor, pek çok bil ve evrak eşliğinde. 30 muazzam müellifin katkısıyla hazırlanmış bu eser.”

Dilek İmamoğlu’ndan 15 bin fidan projesi 

İmamoğlu, eşi Dilek İmamoğlu’nun yaklaşık bir yıl evvel kendisi ile paylaştığı “15 bin fidan dikme projesi”nden de kelam etti. Yarın düzenlenecek fidan dikme aktifliğine tüm İstanbulluları davet eden İmamoğlu, “Yarın 8 Mart Dünya Bayanlar Günü. Şimdiden bayanlar gününü kutluyorum. Büyük emek harcayarak ve bu niyetini yaklaşık bir yıldır benimle paylaşıp kurumumuzla da iş birliği yaparak, yarın, Büyükçekmece’de 15 bin fidanın dikileceği heyecanını yaşatan sevgili eşim Dilek İmamoğlu’na teşekkür ediyorum. 15 bin fidanla bir ormanı bu kente kazandıracak. Bu fidanları İBB’de çalışan bayanların ismine dikmeyi arzulamıştı. Sonra bunu daha da geliştirdi ve ülkemizdeki bütün bayan profilini temsil eden insanların da içinde olduğu bir listeyle onların da ismine fidan dikmeyi hedeflemişler. Fırsatı olanları da yarın ki fidan dikme etkinliğimize bekliyoruz” tabirlerini kullandı.

İstanbul Barosu Lider Yardımcısı Moroğlu: Bayan erkek eşitliği demokrasinin temel kriteri 

İstanbul Barosu Lider Yardımcısı muharrir Nazan Moroğlu da bugünün bir dönüm noktası olduğunu ve yalnızca İstanbul için değil, Türkiye için de yansımaları olacağını söyledi. Moroğlu, “Kadın – erkek eşitliği ya da bayanların sorunu yalnızca bayanın sorunu üzere görülüyor Türkiye’de. Halbuki o denli değil kıymetli arkadaşlar. Bayan erkek eşitliği demokrasinin temel kriteri, sürdürülebilir kalkınmanın itici gücü. Bugün o adımın atıldığına şahit olmak, uzun yıllardır bayan hakları çabası veren bir arkadaşınız olarak beni ne kadar keyifli etti iddia edemezsiniz. Bedelli Başkan’a, grubuna, bütün emek verenlere nitekim bir İstanbullu yurttaş olarak da ayrıyeten teşekkür ediyorum” halinde konuştu

T24