Suriye’deki “vekâlet savaşları” olarak nitelendirilen süreci 2011 yılından bu yana takip eden, gazetecilik faaliyetlerini kitaplaştıran gazeteci Fehim Taştekin’in, “Rojava-Kürtlerin Zamanı” kitabını öneren bir Twitter kullanıcısına verdiği karşılık, Taştekin’in kitapları üzerinden yaşadıklarını bir kere daha gündeme getirdi.
Taştekin ‘Rojava-Kürtlerin Zamanı” kitabıyla ilgili cevapta “Maalesef duruşma kararı ile yasaklandı. Daha komiği yargıcın kararı, hukuk tarihine bir kitabı ‘terör örgütü’ sayan karar olarak geçti” dedi.
Taştekin’in kelamını ettiği kitap Bağlantı Yayınları’ndan 2016 yılında çıktı. Kahta Sulh Ceza Hakimliği, 2017 yılında ortalarında Fehim Taştekin’in “Rojava/Kürtlerin Zamanı” isimli kitabının da yer aldığı 3 kitap hakkında toplatma kararı verdi. Duruşma kararında Taştekin’in kitabı için de “Terör örgütü niteliği taşıdığı” belirtildi.
Gazeteci Taştekin’in kitabı “terör örgütü” olarak nitelendirildi. Duruşma kararına yapılan itiraz reddedildi.
Kararla ilgili olarak avukat Cahit Kırkazak o devir “Kitaplarla ilgili bu tıp davalarda savunma yapmak durumunda kaldığımız vakit muharrir Muzaffer İzgü’nün ‘Ülke ne vakit darboğaza girse olan kitaplara oluyor, güya raflarda sessiz sedasız duran kitaplar sokuyorlar ülkeyi darboğaza’ kelamlarını kullandıklarını” söylemişti.
Kitapları yasaklanan, toplatılan, hakkında soruşturmalar açılan Fehim Taştekin, gazetecilik mesleğini Türkiye dışında sürdürüyor.
Taştekin hakkında soruşturma yürütüldüğü İstanbul’daki konutuna farklı vakitlerde yapılan polis baskınlarıyla ortaya çıktı. Açılan soruşturmalardan birinde cürüm duyurusunda bulunan kurum Anadolu Ajansı. Suçlama da “Devleti tezyif ve devletin kurumlarını tahkir” ve “Cumhurbaşkanlığına hakaret…” Yazıları, attığı tweet’ler ve kitaplarından kısımlar kabahat duyurusu evrakında yer alıyor.
T24 konuşan Fehim Taştekin, kitap hakkında şimdi yasak kararının olmadığı periyotlarda farklı vilayetlerde gözaltına alınan şahıslara “Rojava – Kürtlerin Zamanı” kitabının cürüm kanıtı olarak aleyhte kullanıldığını ve sorgular sırasında kitapla ilgili kalıp sorular sorulduğunu söyledi.
Taştekin o günlere ait bilgiler verirken şunları aktardı:
“Birbiri ile irtibatı olmayan gözaltılarda insanlara emsal sorular sorulmuş. ‘Bu kitapta yer alan hangi zımnî talimata nazaran, dışarıda hangi faaliyetlerde bulundunuz?’ ya da ‘Bu kitapta yer alan hangi saklı talimata nazaran kimlerle görüşmeler yaptınız?’ formunda sorular yönetilmiş. Örneğin Mersin’de İHD’nin avukatlığını yapan Ali Bozan gözaltına alınıyor. Ona da benzeri sorular soruluyor. Konutunda el konulan Rojava kitabından ötürü avukat Bozan hakkında örgüt üyeliği isnat ediliyor. ‘Örgütsel kitabı bulundurmaktaki gayeniz nedir?’, ‘Kitap ile ilgili olarak her hangi bir makama cürüm duyurusunda bulundunuz mu?’, ‘Kitap içeriğinde geçen örgütsel mevzularla ilgili kimlere talimat verdiniz?’ diye sorular soruluyor.”
Taştekin Diyarbakır ve Adıyaman’da da gözaltına alınan kimi şahısların konutlarında el konulan Rojava kitabı yüzünden sorgulandığını aktarıyor. Adana’da bir öğrenci de yolda polis aramasında çantasından çıkan Taştekin’in “Suriye: Yıkıl Git Diren Kal” kitabı yüzünden dövülmüş.
Gazeteci-yazar Aydın Engin‘in de tıpkı kitaptan ötürü tabir vermek zorunda kaldığını aktaran Taştekin, sonra kendisini ziyaret ettiğini ve kitabını tekrar takdim ettiğini söyledi.
Taştekin’in öbür bir kitabı da ‘gözaltı’ münasebeti oluyor. Bu sefer ülke Türkiye değil, Suudi Arabistan. “Karanlık Çöktüğünde – IŞİD: Din ismine şiddetin dünü ve bugünü” kitabı nedeniyle bir Türkiye vatandaşı Suudi Arabistan’da havaalanında 3 gün tutuluyor. Eksper incelemesinden sonra kişi özgür bırakılıyor.
Taştekin artık Fransa’da gazetecilik yapılıyor. Suriye ve Ortadoğu’yu yakından takip ediyor. Yazıyor, programlar yapıyor. Haber merkezlerinin tartışan, eleştiren havasını özlediğini söylüyor.
T24
