Kitapları ‘İstanbullu Gelin’, ‘Doğduğun Mesken Kaderindir’, ‘Masumlar Apartmanı’, ‘Kırmızı Oda’ ve ‘Camdaki Kız’ isimleriyle dizileştirilen psikiyatrist Gülseren Budayıcıoğlu, “Gerçek aile ‘Masumlar Apartmanı’nda olduğundan çok daha abartılı. O kadarını beşerler kaldıramaz diye ben kitapta da olabildiği kadar azalttım” tabirini kullandı.

Posta gazetesinden Alev Gürsoy Cimin’in sorularını yanıtlayan Budayıcıoğlu, hastaların hayatını ifşa ettiğine dair tenkitlere de reaksiyon gösterdi. “Yaptığın işin etikliğini savunuyorum. Ne ifşası? Yalnızca psikiyatrist değil, hiçbir tabip bunu yapamaz. Mümkün değil” diyen Budayıcıoğlu, “Özel hayat kapalılığı vardır, yasalar vardır. Kitapta geçen isimler bile okuduğunda kendilerini tanımakta zahmet çeker. Küçük bir ipucu bile asla vermem. Yer vakit, isimler, meslekler, çağlar hepsi değişir. Bir de ekrana gelince iyice değişir bunlar” ifadesini kullandı.

Budayıcıoğlu, “Yapımcılar kapınızı dizi için çaldığında ne hissettiniz?” sorusuna “Çok heyecanlandım zira bunlardan dizi olacağı fikri aklıma hiç gelmemişti. Bir de Ankaralıyım yani, dizi piyasası daima İstanbul’dadır. ‘İstanbullu Gelin’ dizisi hayatımda bir milattır. Ben de bu diziyle inandım ki bu kitaplardan hoş dizi oluyor” karşılığını verdi.

Kitapların kurgusunun dizilerde değişip değişmediğine yönelik soru üzerine de Budayıcıoğlu, “Tabii ki değişiyor. Hastalarımın hayatını ifşa edecek halim yok! Bu mümkün değil, mesleğime ihanet etmiyorum. Ben kıssanın yalnızca özünü alır, onu öteki dünyalarda yaşatırım. Aslında kahramanların; isim, aile, kent, meslek, her şeyi kitaplarımda değişir. Yani o şahsa ilişkin, onun tanınabilecek hiçbir özelliğini oraya koymam” ifadesini kullandı.

Alev Gürsoy Cimin’in sohbetin devamında yönelttiği sorular ve Budayıcıoğlu’nun bunlara verdiği karşılıklar şöyle:

– Kimileri sizin ‘dram pornosu’ yaptığınızı söylüyor.

“Buna katılmıyorum ve haksızlık olarak görüyorum. Ortada bir insanları üzüyorum, farkındayım. Bunları görmek, hazmetmek, bunlarla yüzleşmek kolay bir şey değil. Zira bunlar hepimizin de geçtiği yollar. Ben olayların kaynağına inerek kendilerini keşfetmelerini sağlamaya çalışıyorum.”

– ‘Masumlar Apartmanı’ndaki üzere bir aile var mı hakikaten yoksa abartı mı var?

“Gerçek aile ‘Masumlar Apartmanı’nda olduğundan çok daha abartılı. O kadarını beşerler kaldıramaz diye ben kitapta da olabildiği kadar azalttım. Gerçek kıssalar, benim kitaplarımınkinden çok daha abartılı. Hatta bazen bunu yazsam beşerler inanmaz ki diye düşünüyorum.”

– Size de ne güç, ne tuhaf hastalar gelmiş!

“Öyle demeyin! Hepimizin hayatı aslında dizi de sinema de roman da olur. Hepimizin hayatında beşerlerle paylaşamadığımız çok özel detaylar var. Topluma örnek olabilecek, benim iletilerime uygun olacak, Şiddete ve berbatlığın her çeşidine “Dur!” diyen öyküleri seçiyorum.”