Halk TV, RTÜK’ün 5 günlük ekran karartma cezasının içeriğini paylaştığı açıklamaya reaksiyon göstererek, “Bu hal, olsa olsa haksız ve ölçüsüz ceza kararına kamuoyu nezdinde meşruiyet arama ve bağımsız olması gereken duruşmaları tesir altına alma uğraşıdır. Yok şayet ‘öyle değil’ deniliyorsa, üyeleri arasında tek bir hukukçunun bulunmadığı RTÜK, kendisini duruşmalar konumuna koyarak salahiyet aşımı yapıyor demektir” sözlerini kullandı.

RTÜK yayın prensiplerinin ihlal edilmesi teziyle Halk TV ve Tele 1’e uygulanan 5 gün yayın durdurma cezasına ait kamuoyunu haberlendirme gayesiyle kararların içeriğini paylaşmıştı. Verilen cezaya ait bildirimin kendilerine ulaşmadığını ve toplumsal medyadan öğrendiklerini belirten Halk TV, “Daha karar bildiri edilmeden, tüzel süreçler başlamadan, kamuoyunu cezaya hazırlama niyeti taşıdığından kuşku ettiğimiz RTÜK açıklamasına, elimizdeki sonlu haberle yanıt verme gereği hasıl olmuştur.” dedi.

 RTÜK’ten Halk TV ve Tele 1 açıklaması

RTÜK’ün tezlerine yanıt veren Halk TV şu açıklamayı yaptı:

“Halk TV’ye en üst sondan 10 program durdurma cezası veren RTÜK’ten kısa bir mühlet içinde bu kere kanalı 5 gün karartma kararı çıktı.

Bu karar tarafımıza şimdi bildiri edilmiş değil. RTÜK’ün bugüne kadar verdiği en ağır ceza kararını üyelerden İlhan Taşçı’nın toplumsal medya hesabından öğrendik. Akabinde bugün RTÜK’ün kurumsal hesabından yazılı bir açıklama yapıldı. Bu açıklamadan anlıyoruz ki, ekran karartma kararı Ayşenur Arslan ve canlı yayın konuğu Hüsnü Mahalli’nin kimi tabirlerine dayandırılıyor.

Karar kurumumuza bildirim edildiğinde elbette tüzel haklarımızı kullanacağız. Gelgelelim daha karar bildiri edilmeden, türel süreçler başlamadan, kamuoyunu cezaya hazırlama niyeti taşıdığından kuşku ettiğimiz RTÜK açıklamasına, elimizdeki hudutlu haberle karşılık verme gereği hasıl olmuştur.

RTÜK, açıklamasında, bir evvelki ceza kararına dayanak yaptığı Ahmet Şık’ın laflarına atıfta bulunuyor. Anayasa Duruşması ve Türkiye’nin tarafı olduğu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin, canlı yayın konuğunun laflarından yayıncı kuruluşun sorumlu tutulamayacağı cephesinde kararları mevcuttur. Şık’ın laflarının cürüm oluşturup oluşturmadığını şimdi bilmiyoruz. Çünkü yönetim duruşmasındaki süreç devam ediyor. Buna karşın o programdan ötürü verilen karar uygulanmış, Medya Mahallesi 5 gün boyunca yayınlanmamıştır.

Söz ve basın özgürlüğü, Avrupa İnsan Hakları Duruşması ve Anayasa Duruşması kararlarına dayanılarak yapılan itirazın nasıl sonuçlanacağı meçhulken, RTÜK’ün, duruşmadan mahkumiyet kararı çıkmış üzere o lafları hatırlatmasının hiçbir tüzel temeli yoktur. Bu hal, olsa olsa haksız ve ölçüsüz ceza kararına kamuoyu nezdinde meşruiyet arama ve bağımsız olması gereken duruşmaları tesir altına alma gayretidir.

RTÜK o programda yapılan konuşmaların bütünlüğünü atlayarak, bağlamından kopartılmış seçilmiş birtakım cümleleri kamuoyuna aktarmış, Halk TV’yi “Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarını rencide etmek ve onları hafife almakla” itham etmiştir. Gelelim RTÜK açıklamasının 5 gün boyunca ekran karartma kararına ait bölümüne…

Ayşenur Arslan’ın Hüsnü Mahalli’yi konuk ettiği programda da yüklü olarak dış siyaset konuşulmuş, hükümetin tercihleri tenkit konusu yapılmıştır. Birkaç hafta sonra bir diğer konukla yapılan yayında ise Ayşenur Arslan, hudut ötesi operasyonlara ait görüşlerini lisana getirmiş, “ne devir içeride sıkışılsa bu çeşit operasyonların gündeme getirildiğini” söylemiştir. Halk TV avukatları 5 gün boyunca ekranı büsbütün karartma kararı bildiri edildiğinde bu cezayla ilgili de tüzel mütalaalarını ortaya koyarak elbette yine yargıya gidecektir.

RTÜK’ün çoğunluk üyeleri her iki cezada da kararını, Kanun’un 8’inci hususunun 1. fıkrasının (a) bendinde taraf alan; “yayınlar, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin varlık ve bağımsızlığına, Devletin memleketi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, Atatürk unsur ve inkılâplarına münafi olamaz” hükmüne dayandırmıştır. Bu husustaki tabirlerle Halk TV’nin yan yana getirilmesinin mümkün olmadığını, olamayacağını nitekim Halk TV’yi izleyen herkesin bildiğinden eminiz.

Halk TV kuruluşundan bu yana ne devletin varlık ve bağımsızlığını tartışmış, ne devletin memleketi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne karşı çıkmış, ne Atatürk prensip ve inkılaplarına uymaz yayın yapmıştır. Bu suçlamalar, Halk TV’nin yayın çizgisini bilenler açısından olsa olsa mizahın konusu olur.

Demokratik idarelerde hükümetlerin dış siyaset tercihleri ve tatbikleri tartışmadan ve tenkitten azade değildir, olamaz. Hükümet pratiklerine yönelik tenkitleri ”Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarını rencide etmek ve onları hafife almak” biçiminde yorumlamak, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin gölgesine sığınmak ve halkın hislerini sömürerek haksız cezaya meşruiyet aramaktır.

Yok şayet “öyle değil” deniliyorsa, üyeleri arasında tek bir hukukçunun bulunmadığı RTÜK, kendisini duruşmalar konumuna koyarak salahiyet aşımı yapıyor demektir.

•  RTÜK’ten Tele 1 ve Halk TV’ye 5 gün ekran karartma cezası: ‘Bir sonraki aşama fişi külliyen çekmek!’
• TIKLAYIN – Basın Konseyi’nden RTÜK’ün Halk TV ve TELE 1 kararına karşı davet: Herkesin bu ayıplı pratiğe karşı çıkıp ‘dur’ demesini bekliyoruz
• TIKLAYIN – Kozmik başyazarı İhsan Çaralan: RTÜK bir karartma kararı daha verdiğinde, Tele 1 ve Halk TV’nin yayın lisanları tümüyle iptal edilebilecektir
• TIKLAYIN – Tele 1’den tüm televizyonlara 1 dakikalık ekran karartma daveti

T24