HDP Küme Başkanvekilleri Meral Danış Beştaş ve Saruhan Oluç, SADAT isimli kuruluşun El Nusra’ya silah gönderdiğine dair savları Meclis gündemine taşıdı. HDP, SADAT hakkındaki argümanlara ait araştırma önergesinin AKP ve MHP’li vekiller tarafından reddedildiğini duyurdu. 

Oluç ve Beştaş, resmi internet sitesinden “suikast tekniği” ile “gayri nizami harp” hizmetleri verdiğini de duyuran bu kuruluşun faaliyetlerinin incelenmesi hedefiyle Meclis Araştırma Komitesi kurulmasını talep etti. İlgili önergede şu tabirler yer aldı:

“Uzun müddettir milletlerarası, ulusal ve mahallî medya organlarında birtakım gayri resmi yapıların silahlanma, silahlı eğitim vb. alanlarda çalışmalarına dair haberler çıkmakta, TV tartışma programlarının konusu olmakta, siyasi partiler, sivil toplum örgütlerince bu mevzuya dikkat çeken açıklamalar yapılmaktadır. Tüm bu gelişmeler kamuoyu tarafından tasa ile takip edilmektedir. Son olarak SADAT isimli kuruluşun, El Kaide’nin Suriye kolu olan El Nusra terör örgütüne silah gönderdiğine dair argümanlar gündeme gelmiştir. Ayrıyeten bu kuruluşun resmî internet sitesinden “suikast tekniği” ile “gayri nizami harp” hizmetleri verdiğini duyurması, toplumdaki rahatsızlığı büyütmektedir. Bu cins haberler ve tartışmalar toplumun inanç içinde yaşama beklentisini önemli formda yaralamaktadır. Kamuoyunda tartışma ve büyük tedirginlik yaratan bu tıp kuruluşların araştırılması ve faaliyetlerine ait incelemelerin yapılması emeliyle, Anayasa’nın 98 inci ve İçtüzüğün 104’üncü ve 105 inci unsurları yeterince Meclis Araştırması açılması için gereğini arz ve teklif ederiz.

Bilindiği üzere 1990’lar, bu ülkenin hafızasında hala aktüeldir. Bunun en kıymetli sebebi, 90’lı yıllarda aktif olan gayrı resmi yapılar ve faaliyetleriydi. Hatta günümüzde bile bu tıp yapıların kimileri hakkında tüzel süreçler tamamlanmamıştır. Bir kısmı için ise argümanlara yönelik tüzel süreç başlatılmamış, üstleri örtülmüştür. Bu şekil oluşumlar dünyanın çeşitli bölgelerinde de varlıklarını sürdürmektedir. Bu cins yapılar ve oluşum eliyle hukuk yok sayılarak, izlenen insanlık düşmanı yol ve usullerle toplumların geleceği çalınmaktadır. Milletlerarası alanda ise çeşitli hukuk düzenlemeleri ve muahedeler ile bu stil oluşumları önlemeye dönük kararlar alınmakta ve ağır bir uğraş verilmektedir.

Geçtiğimiz günlerde basında çıkan haberlere nazaran, Memleketler arası Savunma Danışmanlık İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş., daha çok bilinen ismi ile SADAT isimli kuruluş, resmi sitesinden “suikast tekniği” ve “gayri nizami harp” hizmetleri verdiğini duyurmuştur. “Bomba imalatı”nın da öğretildiği belirtilen ve bir tahrip eğitim paketinin yer aldığı programda, ayrıyeten “gayri nizami harp” eğitimi paketi de bulunmaktadır. Bu paket özetle; “istihbarat, direnç harekâtı, gerilla harekâtı, kurtarma-kaçırma harekâtı, özel kuvvetler harekâtı, ruhsal harp harekâtı, gayri nizami harp liderliği’’ üzere paramiliter eğitimler içermektedir.

Bu programa nazaran, gayri nizami harp kursunu bitirenler, şu yetenekleri kazanmaktadırlar: “Sabotaj, baskın, pusu, tahrip, suikast, kurtarma ve kaçırma, tedhiş, sokak hareketleri tipi hareketlerde ve bilinmeyen etkinliklerden oluşan harekât teknikleri.”

SADAT, Adnan Tanrıverdi başkanlığında, TSK’nın çeşitli birliklerinden emekli olan 23 subay ve astsubay tarafından kurulmuş ve şirket ana mukavelesi 28 Şubat 2012 tarihli ve 8015 sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlanarak faaliyetlerine başlamıştır. Resmi internet sitesinde kuruluş, “Uluslararası savunma alanında danışmanlık ve askeri eğitim veren birinci ve tek Türk şirketi olarak tanıtılmaktadır. “Uluslararası Savunma Danışmanlık İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş. Danışmanlık, Eğitim ve İkmal olmak üzere üç ana alanda hizmet sunmaktadır” biçiminde bilgi veren SADAT, kuruluş münasebetinde, “Müslüman ülkelerin hassasiyetine uygun kontrgerilla eğitimi vermek” tabirlerine yer vermektedir. Müslüman ülke hassasiyeti ve Müslüman harp tabirlerinin ne olduğu konusundaki tartışmalar kamuoyunun akıl erdiremediği bir biçimde devam etmektedir.

Birebir biçimde yeniden kuruluş münasebetinde “Müslüman ülkelerin hassasiyetini bilerek gayri nizami harp/kontrgerilla eğitimi vermek üzere kurulduğu” söz edilmektedir. Müslüman ülkelerin kontrgerilla savaşındaki hassasiyetinin ne olduğu ise belirtilmemektedir. SADAT’ın kurucusu ve yöneticisi Tanrıverdi’nin, “Mehdi gelecek. Ortamı buna nazaran hazırlamalıyız” kelamları de toplumda reaksiyon toplamıştır. Öte yandan iktidar bu kuruluşla ilgili sessizliğini korumaktadır. Ayrıyeten SADAT’ın kurucusu ve yöneticisi olan Emekli Tuğgeneral Adnan Tanrıverdi’nin daha evvel Cumhurbaşkanı Başdanışmanlığı yapmış olması da kamuoyunu endişelendiren faktörlerden biri olmuştur.

SADAT’ın Tokat ve Konya başta olmak üzere birçok bölgede silahlı eğitim kampları olduğunun basına yansımasına karşın, yetkililer ve iktidar tarafından bahis ile ilgili rastgele bir açıklama yapılmamıştır. Ayrıyeten şirket ile ilgili olarak muhalefet partilerine mensup milletvekillerinin verdikleri soru önergeleri de maalesef cevapsız bırakılmıştır. Son olarak, “Türkmenlere gönderilen silah ve mühimmat SADAT üzerinden El Nusra’ya gitti” savları gündeme gelmiştir.

Bu haber ve beyanların, yaşanan fiili durumlar da göz önüne alınarak, araştırılması elzem hale gelmiştir. SADAT başta olmak üzere bu tıp kurum ve kuruluşların acele bir formda incelenmesi, siyasal, toplumsal ve milletlerarası tesirlerinin ve faaliyetlerinin araştırılması için Meclis araştırması açılması TBMM’nin tarihi sorumluluğudur.”

Ne olmuştu?

Organize hata örgütü lideri Sedat Peker, toplumsal paylaşım sitesi YouTube’dan yayınladığı görüntü serisinin 8.’sinde, Suriye iç savaşında silahlı cihatçı Selefi örgüt olan El-Nusra‘ya SADAT organizasyonuyla silah gönderildiğini tez etti. Silahların maliyetini Bayırbucak Türkmenlerine iletilmek üzere kendi parasıyla karşıladığını tabir eden Peker, kendisine gönderilen teşekkür görüntülerinde Arapça konuşmalar gördüğünü belirterek “Türkmenler her yerden teşekkür ediyor. Bir iki tanesi Arapça konuşuyorlar. Bizim Türkmen arkadaşlardan biri ‘Bunlar El Nusracı’ dedi. MİT ve askeriye tarafından organize edilmiyor. SADAT tarafından organize ediliyor” diye konuştu.

TIKLAYIN | Sedat Peker’den 8. görüntü | “Suriye’deki Türkmenlere benim adıma gönderilen silahlar, SADAT tertibiyle El-Nusracılara gidiyordu”

T24