CHP Genel Bakanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Lideri Recep Tayyip Erdoğan‘ın Gara’da Türk vatandaşı 13 asker, polis ve sivilin öldürülmesi üzerinden kendisine yönelik getirdiği tenkitlere cevap verdi. “Bölücü terör örgütüne karşı yapılması gereken, söylenmesi gereken her şey CHP tarafından söylenmiştir. Kullandığımız lisan devletin lisanına uygun bir dildir” diyen Kılıçdaroğlu, Erdoğan’a yönelttiği 5 soruyu hatırlatarak, “Hakarete gerek yok, 5 sorunun karşılığını bekliyorum” dedi.
Erdoğan’ın Gara’da öldürülen 13 Türk vatandaşın sorumluluğuna ait açıklamasına da sert bir lisanla reaksiyon gösteren CHP önderi, “Ben şu soruyu sağduyu sahibi bütün vatandaşlarıma sormak isterim. TC tarihinde TC devletini beceriksizdir diye suçlayan ikinci bir Cumhurbaşkanı oldu mu? Sorumluluğu devlete atıyor. Pekala devleti yöneten kim?” diye sordu.
| Erdoğan, “İttifak ortaklarını incitmemek için bölücü terör örgütünü kınayamayanlar bize insanlıktan bahsedemez. Bay Kemal, şu teröristlere bir gün ‘terörist’ de be! Diyemez, onlarla ortak. Diyemez, demeyecek” demişti. TIKLAYIN – Erdoğan’dan “13 şehidimizin sorumlusu Recep Tayyip Erdoğan’dır” diyen Kılıçdaroğlu’na: Ya sen ne yüzsüzsün; terbiyesiz herif! |
Destici de siyasi ortamın yumuşaması gerektiğini vurgulayarak, “Kınanması gereken PKK’dır. Bu hüzünlü hadisede bile gördük ki PKK’nın Meclis’teki uzantısı HDP bunu kınamaktan geri durdu. Bazen ağzımızdan sehven birtakım sözler çıkabilir bunun peşine düşüldüğü vakit bizim aleyhimize de kullanılabilir” diye konuştu.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Lideri Kılıçdaroğlu ve Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Lideri Mustafa Destici, düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu.
Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından satır başları şöyle:
“Saray’ın memurları benim muhatabım değil. Ona karşılık vermeyi hakikat bulmuyorum. Bölücü terör örgütünü daima birlikte kınamalıyız. Bölücü terör örgütüne karşı söylenmesi gereken her şey söylenmiştir.”
“Bölücü terör örgütüne karşı yapılması gereken, söylenmesi gereken her şey CHP tarafından söylenmiştir. Kullandığımız lisan devletin lisanına uygun bir lisandır. Açarsınız GKB’nın internet sitesini bölücü terör örgütü der. Birebir şeyi biz de kullanıyoruz. Biz bir terör örgütünün reklamını yapmak zorunda değiliz. Türkiye Cumhuriyeti devletinin üzerinde hesapları olan bütün terör örgütlerine karşıyız. Türkiye’nin birliğinden ve bütünlüğünden yanayız.”
“Sayın Erdoğan’ın beni eleştirmesi onun açısından anlayışla karşılanabilir. Ben ne yaptım arkadaşlar? Beş soru sordum. Kimseye hakaret etmedim. Ancak ben kimseye makus kelam söyledim mi, hayır. Başarısız olduysanız bunun bir sorumlusu olması lazım. Bütün demokrasilerde bütün tek adam rejimlerinde bunun bir sorumlusu olması lazım. Meksika’da farklı Türkiye’de farklı bir lisan kullanamazsınız. Devlet adamına yakışmaz. Orada politikler sorumluysa Türkiye’de de politikler sorumludur. Ben artık kalkıp da ordumuzu mu, genel kurmayı mı eleştireceğim? Onlar siyasetin buyruğundadır. Sorumlu kimdir? Siyasetçidir. Kim en zirvedeki siyasetçi? Erdoğan değil midir?”
“Erdoğan’ın kullandığı lisanı kullansaydım kim bilir neler olmuştu. 13 vatandaşımıza esir diyor. Siz ne vakittir bir terör örgütünü legal muhatap olarak görüyorsunuz? Terör örgütü mensupları bizim erlerimizi rehin alıyorlar. Rehin lafını kullanmıyor esir diyor. Ben esir deseydim kim bilir neler olmuştu. Sanki Erdoğan’a dayanak kainatlar siz esir lafını kullanamazsınız dedi mi? Demediler. Zira onlar da saraydan talimat alıyorlar.”
““Elbette bu operasyonun sorumlusu Türkiye Cumhuriyeti Devletidir” diyor. Ben şu soruyu sağduyu sahibi bütün vatandaşlarıma sormak isterim. TC tarihinde TC devletini beceriksizdir diye suçlayan ikinci bir Cumhurbaşkanı oldu mu? Sorumluluğu devlete atıyor. Pekala devleti yöneten kim? Kemal Kılıçdaroğlu ise ben o sorumluluğu alırım. 16 şehit için ben vazifemden ayrılıyorum derim. Kısır tartışmaların içine girmeye gerek yok. Aklı baki olan herkes bilir ki burada önemli bir başarısızlık vardır. Bunu dillendiren de Erdoğan’dır. Bu başarısızlığın faturasını talimatı verene çıkarması lazım. Talimatı kim verdi?”
“Millet ismine 5 adet soru sordum, bu sorulardan neden bu kadar alındılar? 5 sorunun yanıtını bekliyorum, hakarete gerek yok. Şu ana kadar beş sorunun karşılığı gelmedi, bekliyorum. Aslında karşılığı millete verecek. İster Erdoğan verir ister onun yetkilendirdiği birisi verir. Bu soruların cevabını bulamadığım için karşılığını bekliyorum.”
“5 buçuk 6 yıldır bunlar ellerinde. Çıksın anlatsınlar. Bölücü terör örgütü tutuyor ellerinde. Siz İstanbul seçimlerinde gittiniz bölücü terör örgütü başından mektup aldınız. Neden tıpkı bireyden 13 kişiyi bırakın diye bir davet mektubu istemiyorsunuz?”
“Ne yaparlarsa yapsınlar şehitlerimizi hakkını ve hukukunu hayatımın sonuna kadar savunacağım.”
Destici: Sürecin başlayabilmesi için siyasi ortamın yumuşaması lazım
Destici ise şunları tabir etti:
“Bu sürecin başlayabilmesi için siyasi ortamın yumuşaması lazım. Meclis’teki bütün partilerin iştirakiyle ortak bir siyasi partiler yasası hazırlanarak bu gerçekleştirilebilir.”
“Biz geçtiğimiz hafta ÂLÂ Parti ve daha sonra Demokrat Parti’yi ziyaret ettik. Görüşlerimizi orada da belirttik. Biz CHP’nin sürece katkısını çok önemsiyoruz.”
“Terörle uğraş hepimizin ortak sıkıntısı. Bu sorunda en kıymetli sorumluluğumuz bir siyasetçi olarak bir ve birlikte hareket etmektir. Asıl gaye alınması gereken evlatlarımızı kahpece öldüren terör örgütüdür.”
“Kınanması gereken PKK’dır. Bu hüzünlü hadisede bile gördük ki PKK’nın Meclis’teki uzantısı HDP bunu kınamaktan geri durdu. Bazen ağzımızdan sehven kimi tabirler çıkabilir bunun peşine düşüldüğü vakit bizim aleyhimize de kullanılabilir.”
T24
