Ulusal Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, salgının başlangıcında dağınıklığa yol açabilecek karar yerine evvel merkezi kararların alındığına işaret ederken “Önümüzdeki süreç, yerinde kararın artık yaygınlaşma devrine geldi. Evvel vilayet bazında bakılacak, ilçe bazında valiler, vilayet hıfzıssıhha heyeti marifetiyle karar verecek” dedi.
CNN Türk’ya yayınlanan 5N1K programında yüz yüze eğitim konusunda bilgilendirmelerde bulundu.
Vilayetlerde yüz yüze eğitimle ilgili kararların nasıl verileceğine ait ayrıntılar veren Bakan Selçuk, “Genel fotoğraf şu: Her hafta Sıhhat Bakanlığı, kent bazında son 7 günde 100 binde görülen olay sayısını açıklayacak ve düşükten çok yükseğe kadar 4 basamakta ayrılmış olan risk kümelerinin hangisinde hangi kentlerin bulunduğu belirlenmiş olacak ve buna nazaran o kentin valisi ve vilayet hıfzıssıhha şurası o kentte okulları açmak ya da kapatmak üzerine bir karar alabilecek. Bir kar tatili olduğunda merkezi bir karar alıyor muyuz? Almıyoruz bakanlık olarak. O ilin valisi karar alıyor ve ilan ediyor. Burada da yerinde karardan kasıt bu. Önümüzdeki haftadan itibaren süreç bu halde işleyecek” diye konuştu.
Yüz yüze imtihan açıklaması
Liselerde yüz yüze imtihanlarla ilgili bir soru üzerine Selçuk, bu hususta kararın net olduğunu tabir etti.
Çocukların geleceğe dönük yapmaları gereken ödevlerin bulunduğunu vurgulayan Selçuk, şunları kaydetti:
“Eylülün ortasında okul açıldı, 1 Kasım’a kadar bahis ne kadar olur? Eylül, ekim… Bu kadar husustan karne notu vermek istiyoruz. Karne notunu verirken aslında çocukları izliyoruz da… Lise öğrencilerinin yüzde 40’ı da imtihana girdi, yüzde 60’ı kaldı. Onlarla ilgili yerinde karara bağlı olarak örneğin ‘şu vilayette çok yüksek risk olduğu için okullar açılmayacak’ denildiğinde o vilayette zati imtihan olmayacak, yani risk varsa imtihan ertelenecek, sonraki haftalarda olacak. Bu yüzden biz okulların çok denetimli olduğunu biliyoruz, okulların denetlendiğini biliyoruz. Okulum Pak Dokümanı ile her okulun risk değerlendirmesinin yapıldığını ve bizim önemli ölçüde okulumuzda alınması gereken tedbirler olduğunu gördük ve bunları da aldık. Bu imtihanların yapılması için ortam müsait. Şayet imtihan varsa, çocuklar hiç bırakmıyorlar, canlı ders sayısı artıyor lakin hiç imtihan yok derseniz bu sefer düşüyor. Lise birinci sınıftaki çocuk lise ikiye gidecek, lise birde eksiği olan çocuk lise ikiyi yapamayacak, bu zincirleme devam ediyor. Çocukların en az yarısı ‘lütfen imtihan olsun, biz çalıştık, hazırlandık, bizim çalışmamızın karşılığı olmalı’ diye ısrarla bize bir yansıda bulunuyorlar.”
T24
