Küçük Amal ismindeki, 9 yaşında Suriyeli bir mülteci kız çocuğunu simgeleyen 3,5 metre uzunluğundaki bir kuklanın, Türkiye-Suriye hududundan Birleşik Krallık’a uzanan, 4 ay sürecek seyahatini anlatan The Walk – Yürüyüş projesi, Amal’ın 27 Temmuz’da Gaziantep’te atacağı birinci adımla başlıyor.

The Walk – Yürüyüş projesinin Türkiye rotası, dün çevrimiçi gerçekleştirilen basın toplantısı ile duyuruldu. Basın toplantısına konuşmacı olarak, The Walk Sanat Yöneticisi Amir Nizar Zuabi, projenin Türkiye imalcileri İstanbul Kültür Sanat Vakfı ismine İKSV Genel Müdür Yardımcısı Yeşim Gürer Oymak ve kültür yöneticisi Recep Tuna, projenin Türkiye’deki ortaklarından Sığınmacılar ve Göçmenlerle Dayanışma Derneği (SGDD-ASAM) Genel Koordinatörü İbrahim Vurgun Kavlak ile projenin Türkiye elçileri Bergüzar Korel ve Halit Ergenç katıldı.

Küçük Amal’in 2 haftalık Türkiye seyahati Gaziantep’te başlayıp, Adana, Tarsus, Mersin, Bozkır (Konya), Antalya, Pamukkale, Denizli, Selçuk, Urla ve İzmir’in akabinde Çeşme’de son bulacak. Küçük Amal, yol boyunca pek çok proje ortağı kurum, sanatçı ve sivil toplum kuruluşları tarafından gerçekleştirilecek farklı kültür ve sanat etkinlikleriyle karşılanacak.

“Türkiye’de başlamasını istedik”

Projenin Sanat Yöneticisi Amir Nizar Zuabi, “The Walk – Yürüyüş projesi Türkiye’de başlıyor. Türkiye’nin mülteci krizinde üstlendiği büyük rol nedeniyle Küçük Amal’ın öyküsünün burada başlamasını istedik. Küçük Amal’ın yürüyüşü, genel olarak endişenin yerini karşılamanın nasıl alacağı üzerine kurgulandı. Bin yılı aşkın müddettir, her iki kıta ortasında bir köprü misyonu gören Türkiye’nin kültürel yapısında, insan hareketliliğinin de katkısıyla, esaslı bir misafirperverlik geleneği mevcut. The Walk, farklı toplulukları bir ortaya getiren epey tezli bir iş. Proje mühletince, Türkiye’de gerçekleştirdiğimiz sanatsal işbirliğinin, hem insani hem de kültürel düzeylerde uzun devirli bir dostluğa dönüşeceği ümidi ve inancını taşıyoruz,” kelamlarıyla Türkiye’nin projedeki kıymetini vurguladı.

The Walk – Yürüyüş projesi Türkiye imalcisi İstanbul Kültür Sanat Vakfı ismine İKSV Genel Müdür Yardımcısı Yeşim Gürer Oymak projeyle ilgili olarak, “Her yıl yüz binlerce insan savaş, kuraklık, ekonomik sebepler ve çevresel faktörler üzere farklı nedenlerle yaşadıkları toprakları terk etmek, vatanlarından göç etmek zorunda kalıyorlar. Her türlü tehlikeyi ve acıyı göze alarak yollara düşüyorlar daha insanca bir ömür kurmanın hayaliyle… UNHCR’ın datalarına nazaran dünyadaki mültecilerin yarıdan fazlasını çocuklar oluşturuyor. Bu çocuklar, çocukluklarını meskenlerinden ve arkadaşlarından uzakta, yollarda tehlike içerisinde geçiriyorlar. İstanbul Kültür Sanat Vakfı olarak bu projede yer almamızın ana sebebi, Küçük Amal’in Yürüyüş’ünün mültecilerin ve bilhassa çocukların yaşadığı bu krize getirdiği insani bakış açısı oldu. Pandemi her ne kadar dünya gündeminin bir numaralı sorunu olmaya devam etse de, mülteci krizi hala ve daha da ağır kaidelerde devam etmekte. Küçük Amal, daha iyi bir ömür umudunun peşinde yollara düşen tüm mülteci çocukları tekrar hatırlatıp, hepimizi tahlilin bir modülü olmaya davet ediyor,” dedi.

“Daha çok empati kurmalıyız; elimizi taşın altına koymalıyız”

Projeye dayanak veren memleketler arası elçiler ortasında yer alan Bergüzar Korel ise şöyle konuştu:

“Bizim için hem çok heyecan verici hem çok duygusal hem de çok sorumluluk yüklü bir seyahat. Bizler ebeveyn olarak çocuklarımızın üzerine titrerken dünyada milyonlarca mülteci çocuk insan dışı koşullarda bahtlarına terk edilmiş vaziyetteler. Mültecilerin seslerini duyurmak ve onlara daha iyi şartlarda bir ömür verebilmek hepimizin vazifesi. Bunun için, hele ki çocuklar kelam konusu olduğunda, din, lisan, ırk hiçbir formda fark etmemeli… O denli bir çağda yaşıyoruz ki insanlık olarak vahim bir hastalığa tutulduk ve bu hastalığın da ismi da ‘alışmışlık”. Her şeye alışmış haldeyiz, tüm felaketlere, haberlere… Bilhassa çocuklarla ilgili; çocukların öldürülmesi, istismara uğraması… Her seferinde evet bunları görüyoruz fark ediyoruz, toplumsal medyadan paylaşımlar yapıyoruz fakat artık yalnızca vicdanımızı rahatlatmak ismine yapılan paylaşımların ötesine geçmemiz lazım. Amal’in seyahatinde bir insan, bir bayan ve bir anne olarak var olma sebebim benim bu çocuklara bu gençlere olumlu manada ne vaad edebiliyorum, ben bir mülteci için umut olabiliyor muyum, ne yapabilirim, Amal’in bu 8000 km seyahatinde bütün temsil ettiği mülteci çocuklarla birlikte biz ne yapabiliriz? sorularına cevap verebilmek. Amal her uğradığı kentte farklı kültür sanat etkinlikleriyle karşılanacak ve açıkçası o bölgenin insanlarının da Amal’i karşılayıp, ona dayanak olmaları çok değerli. Ben şunu anlayamıyorum: bir çocuk, bir bebek gecenin bir saati annesinin koynundan, yatağından koparılıp insanlık dışı, sıra dışı, hayal bile edemeyeceğimiz korkutuculukta bir seyahate çıkıyor. Şayet şanslıysa, ki ne kadar şanslı bilmiyorum, tanımadığı bir ülkede, her türlü tehlikeye açık bir halde hayatta kalıyor, çalıştırılıyor, dilendiriliyor, cinsel istismara uğruyor, gece gündüz sokaklarda makus kurallarda ve yani barınamıyor bile. Biz ise yalnızca üzülüyoruz. Bence daha çok empati kurmalıyız, daha çok elimizi taşın altına koymalıyız. Bu manada Amal’ın seyahatinde bizi elçi olarak seçtiğiniz için tekrar çok teşekkür ediyorum, bu projeye takviye olmak ismine çok mutluyum”

The Walk hakkında

Yapımcılığını Stephen Daldry, David Lan, Tracey Seaward ve Naomi Webb’in üstlendiği The Walk-Yürüyüş, Birleşik Krallık merkezli tiyatro topluluğu Good Chance Tiyatrosu ile dünyanın önde gelen kukla topluluklarından, War Horse-Savaş Atı’nın yaratıcıları Handspring Kukla Kumpanyası işbirliğinde gerçekleştiriliyor. Gezici sanat ve umut şenliği olarak anılan The Walk – Yürüyüş’ün sanat yöneticiliğini Amir Nizar Zuabi üstleniyor. Zuabi, tıpkı vakitte The Good Chance’in de sanat yöneticiliğini yürütüyor. Projenin Türkiye üretimcileri ise İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) ve kültür yöneticisi Recep Tuna. Küçük Amal, annesini bulmak üzere çıktığı seyahatte, 27 Temmuz- 3 Kasım tarihleri ortasında 8 ülke sonunu geçerek 8.000 km yol kat edecek. Amal’in Türkiye’de başlayacak seyahati sırasıyla Yunanistan, İtalya, Fransa, İsviçre, Almanya, Belçika’nın akabinde Birleşik Krallık’ta son bulacak.

Daha fazla bilgi için

T24