İstanbul Büyükada’daki tahliye teşebbüsü nedeniyle İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ile karşı karşıya gelen Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA), son olarak orduya, emniyete, yargıya ve bürokrasiye “torpille” kamu çalışanı yerleştirdiği argümanıyla gündemde.

Savları reddeden TÜGVA neden “Türkiye’nin en büyük gençlik yapılanması” olarak anılıyor? Argümanlarla ilgili taraflar neler söylüyor?

TÜGVA’nın faaliyetleri neler?

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Lideri Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın Yüksek İstişare Heyeti (YİK) üyeleri ortasında yer aldığı TÜGVA, İstanbul’da 2013 yılında 500 bin TL mal varlığıyla kuruldu.

Vakıf Senedi’nde vakfın gayelerinden biri, “manevi ve ulusal pahalara bağlı”, “çağın gereklerini iyi okuyabilen”, “demokratik kıymetleri ve prensipleri benimsemiş”, “özgüveni yüksek, yenilikçi, çalışkan, iyi ahlaklı, hoşgörülü ve başarılı” bir gençlik yetişmesine manevi ve maddi katkıda bulunmak olarak tanımlanıyor.

TÜGVA’nın idare takımında Bilal Erdoğan’ın yanı sıra AKP’li ya da iktidara yakın olarak bilinen öteki isimler de var.

Vakfın kurucularından olan eski AKP Gençlik Kolları Lideri İsmail Karaosmanoğlu da mütevelli heyetinde.

AKP Genel Lider Yardımcısı Mustafa Şen, AKP Genel Merkez Teşkilat Lider Yardımcısı ve Hatay Milletvekili Abdulkadir Özel, AKP Kayseri Milletvekili İsmail Emrah Karayel, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır, İstanbul Büyükşehir Belediyesi AKP Küme Başkanvekili ve Esenler Belediye Lideri Mehmet Tevfik Göksu, AKP İstanbul Vilayet Lideri Osman Nuri Kabaktepe ve Siyaset, İktisat ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) Genel Koordinatörü ve Sabah gazetesi muharriri Burhanettin Duran da YİK üyeleri ortasında.

2018 yılında İstanbul’daki TÜGVA Genel Merkez binasının açılışını da Cumhurbaşkanı Erdoğan yapmıştı.

Getty Images Cumhurbaşkanı Erdoğan, açılışını yaptığı TÜGVA Genel Merkezi’ni gezmişti

TÜGVA’nın 81 vilayet temsilciği, 570 ilçe temsilciliği, 306 binden fazla kayıtlı üyesi ve 38 yurdu bulunuyor.

Akşam gazetesi 2018 tarihli bir haberinde TÜGVA’yı, “Türkiye’nin en büyük gençlik yapılanması” olarak tanımlıyor.

TÜGVA’ya, kurulduktan 3 yıl sonra 17 Ekim 2016’da Bakanlar Heyeti kararıyla vergi muafiyeti tanındı.

TÜGVA dini eğitimlerin yanı sıra spor, sanat, teknoloji ve yabancı lisan alanlarında da eğitimler veriyor, söyleşiler düzenliyor, öğrencilere burs imkanı sağlıyor.

Vakfın internet sitesinden, bayanlara özel pilates eğitmenlik kursu, oyunculuk akademisi, genç diplomat akademisi, satranç turnuvası, Osmanlıca kursu, ortaokul ve lise yaz/kış kampı üzere projeler düzenlediği anlaşılıyor.

Kurumun “partnerleri” ortasında Dışişleri Bakanlığı, Güç ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı, Ulusal Eğitim Bakanlığı, Sıhhat Bakanlığı, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, Türk İşbirliği ve Uyum Ajansı Başkanlığı (TİKA), Yurtdışı Türkler Başkanlığı, SETA, Turkuvaz Medya Kümesi, Halkbank ve Ziraat İştirak yer alıyor.

İBB ve TÜGVA’nın karşı karşıya geldiği Büyükada’da ne oldu?

İstanbul Büyükada’daki Kent Çizgileri Vapur İskelesi’nde bulunan TÜGVA Adalar İlçe Temsilciliği’nin İBB tarafından tahliye edilmek istenmesi üzerine geçen hafta iki taraf karşı karşıya geldi.

6 Ekim’de bina içerisinde polis ile İBB’ye bağlı zabıta grupları ve birtakım vatandaşlar ortasında arbede yaşandı, iskele çevik kuvvet polisi tarafından kapatıldı.

Büyükada'da tahliye gerilimi: İBB ve TÜGVA nasıl karşı karşıya geldi?https://t.co/D3dlxvSywS pic.twitter.com/u9u9jKkmhU

— BBC News Türkçe (@bbcturkce) October 7, 2021

Tahliye süreci için zabıta gruplarını Büyükada iskelesinin üst katına gönderen İBB, tahliyenin reddine ait davanın kazanıldığını ve böylelikle hiçbir hukuksal pürüzün kalmadığını açıkladı.

TÜGVA yetkilileri ise 2018’de imzalanan kira kontratının İBB tarafından adapsız olarak tek taraflı bozulduğunu söyledi.

Bahisle ilgili geçen hafta iskele önünde basın açıklaması yapan CHP İstanbul Vilayet Lideri Canan Kaftancıoğlu, TÜGVA’nın tahliye sürecinin iptali için dava açtığını, bunun üzerine mahkemenin yürütmeyi durdurma kararı verdiğini, İBB’nin açtığı karşı davada tahliye sürecinin iptali ve yürütmeyi durdurma kararının reddine karar verildiğini, bu nedenle tahliye sürecinin önünde tüzel mahzurun kalmadığını söyledi.

Büyükada Kaymakamı’nın tahliye süreci için 2 kere resmi yazıyla tarih verdiğini lakin sonra farklı sebeplerle bu tarihlerin değiştirildiğini söyleyen Kaftancıoğlu, açıklama sırasında bahisle ilgili resmi muhatap bulamadıklarını da aktardı.

TÜGVA ise bu kararının “ara karar” olduğunu ve mahkemenin tahliyeyi onayladığı manasına gelmediğini söylüyor.

Son olarak, Kaymakamlık tahliye kararını geri aldı, TÜGVA’nın tahliye kararına karşı açtığı dava da bu yüzden konusuz kaldı.

TÜGVA Lideri Enes Eminoğlu, “Kira kontratımız devam ettiği için Kaymakamlık İBB’nin talebini reddetti” dedi ve TÜGVA’nın faaliyetlerini sürdüreceği açıklamasını yaptı.

BBC Türkçe‘ye konuşan İBB Sözcüsü Murat Ongun ise, Kaymakamlığın tahliye kararını geri çekmesiyle ilgili, “Aile bağları, siyaset devreye girdi; Kaymakamlık Pazartesi prestijiyle mahkemeye sunduğu yazıda ‘Yanlış yazmışım’ diyerek geri çekti. (TÜGVA’nın) Anlattığı öykü baştan sona yanlış” dedi.

Her iki taraf da yasal süreçlerin devam ettirileceğini söylüyor.

Tahliye talebine münasebet olarak İBB, TÜGVA’nın burayı “üçüncü bireylere devretmesini” gösteriyor.

Murat Ongun, buranın düğün, kına üzere tertipler için kullanıldığını söyleyerek, iskelenin terasında çekildiği anlaşılan fotoğraflar paylaştı.

TÜGVA Lideri Enes Eminoğlu ise BBC Türkçe‘ye yaptığı açıklamada yerin üçüncü şahıslara kiralandığı tezini reddetti.

Eminoğlu, Ongun’un paylaştığı fotoğraflardan bir adedinin kendi kontratlarının başlamasından evvel olan 2016 yılında çekildiğini, bir başkasının ise AKP İlçe Başkanlığı’nın ricası üzerine CHP belediyesinde çalışan engelli bir vatandaş için vakfın teras kısmının fiyatsız olarak tahsis edildiği sırada çekildiğini belirtti.

Bu tez ile ilgili ise Ongun BBC Türkçe’ye, “O kına Adalar’daki AKP ilçe yöneticinin kınasıymış. Söyledikleri her şey yalan” dedi.

İki taraf ortasındaki, tek dava konusu tahliye süreci değil.

Öteki bir mevzu da darp ve gasp argümanları.

Eminoğlu, İBB’ye bağlı zabıtaların ve CHP Adalar İlçe Lideri Ali Ercan Akpolat ile CHP’li üyelerin, “TÜGVA Gençlik Merkezi’ni bastığını, arkadaşlarını darp ettiğini, eşyalarını gasp ettiğini” söylüyor. Birtakım TÜGVA’lıların darp raporu aldığını kaydeden Eminoğlu, BBC Türkçe’ye bu bahislerde türel sürecin de başlatıldığını açıkladı.

TÜGVA’nın BBC Türkçe ile paylaştığı Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi tarafından hazırlanan bir darp raporunda, başvuran kişinin sol ön kolunda 3×3 ebatında ekimoz oluştuğu yazıyor.

Ongun ise BBC Türkçe’ye yaptığı açıklamada, “O gün darp oldu lakin bizim zabıtamıza karşı darp oldu. CHP’nin kimi üyelerine karşı darp oldu. Onlara karşı bir darp olmadı. Onlar pek polis korumasındaydı. Darp edilenler bizim arkadaşlarımızdır, bunların imgeleri de var” dedi.

Olayların yaşandığı 6 Ekim’deki basın açıklaması sırasında Kaftancıoğlu, CHP Adalar İlçe Lideri Ali Ercan Akpolat’ın tahliye süreçleri sırasında polis tarafından darp edildiğini ve hastaneye kaldırıldığını söylemişti.

Gündeme gelen bir öbür bahis ise, CHP Adalar İlçe Lideri Akpolat’ın ailesinin Büyükada iskelesindeki işyerlerinden birinin kiracısı olması.

Eminoğlu Twitter’da paylaştığı bir görüntüde, “O binada bulunan 8 işyerinden yalnızca biz ticaret yapmıyormuşuz, vakıf ve dernek çalışmaları yapıyormuşuz. Öteki tüm yerler işyeriyken, bizim kira bedelimizle öteki 7 işyerinin kirası da çok yakınmış. Hatta CHP Adalar İlçe Lideri’nin ailesi de o işyerlerinden birinin işgalcisiymiş” açıklamasını yaptı.

Ongun ise BBC Türkçe’ye büfenin CHP Adalar İlçe Lideri’nin ailesine İBB’nin AKP tarafından yönetildiği 2012 yılında kiralandığını söyledi, “9 bin TL kira ödüyorlar. Kontratları var. İşgalci değil. Fakat kendileri (TÜGVA) o kocaman alanda 2 bin 500 TL’ye oturuyorlar. Ticari faaliyet yapmıyorlar mı, pek yapıyorlar. Düğünler, kınalar, orada çok yapılıyor görüldüğü üzere” dedi.

TÜGVA aracılığıyla devlette takımlaşma argümanı

Son olarak yurttaş gazeteci Metin Cihan’ın eski bir TÜGVA çalışanının sızdırdığını sav ettiği kimi dokümanları Twitter hesabından paylaşmasıyla, TÜGVA’nın orduya, emniyete, yargıya ve bürokrasiye “torpille” kamu çalışanı yerleştirdiği argümanı gündeme geldi.

TÜGVA, argümanları reddediyor.

Dokümanlarda; orduya, emniyete, yargıya ve bürokrasiye yerleşen ya da yerleştirilecek olan yüzlerce kişinin bilgisinin ve bu şahıslara referans olan yöneticilerin isimlerinin, vazifelerinin ve telefon numaralarının yer aldığı öne sürülüyor.

Metin Cihan Twitter’dan “TÜGVA dokümanlarını gazete haberi yapsaydım ‘paralel devlet yapılanması’ başlığı atardım” dedi.

TÜGVA Lideri Eminoğlu bahisle ilgili yaptığı birinci açıklamada dokümanların “sahte olduğunu” söyledi, “Bu yeni kumpas operasyonunda amaç yalnızca TÜGVA değildir. Ulusal ve manevi bedellere hizmet eden tüm vakıf ve derneklerimiz hedeftedir” dedi.

Daha sonra Cüneyt Özdemir’in programında TÜGVA’nın “torpille” devlette iş sağladığı tezini reddeden Eminoğlu, bununla ilgili listeleri yalanladı.

Eminoğlu, ‘Mali Dayanak Raporu’ başlığı altındaki dokümanların vakfın sisteminden alındığını lakin “manipüle edildiğini” söyledi, “Bir biçimde bu datalara ulaşılmış, bu dataların içerisinden kimileri çıkarılmış, bir evrak oluşturulmuş” dedi.

Kelam konusu dokümanda, TÜGVA’ya fiyatsız tahsis edildiği argüman edilen binaların bulunduğu vilayetler listeleniyor. Bu binaların fiyatlarının valilikler ve belediyeler tarafından ödendiği öne sürülüyor.

İBB Lideri Ekrem İmamoğlu TÜGVA ile ilgili, “Birilerinin aile yahut akraba vakıflarını değil, kurumlarımızı güçlendireceğiz. İBB’yi güçlendireceğiz” açıklamasını yapmıştı. 

T24