Kahvenin, kanseri bedenden uzak tutmada büyük rol oynadığına değinen Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Vedat Göral, “Günde 3-4 fincandan fazla kahve tüketen şahısların karaciğer kanserine yüzde 52, kalın bağırsak kanserine yüzde 36, mide ve pankreas kanserine ise yüzde 13 daha az yakalandıkları gözlemlendi” dedi.

Medipol Mega Üniversite Hastanesi Gastroenteroloji Kısmından Prof. Dr. Vedat Göral, Amerikan Kanser Araştırmaları Derneğince yayımlanan Güney Kaliforniya Üniversitesi’nin 5 bin 145 kanser hastası ile 4 bin 97 kişilik denetim kümesinin besin tüketimine ait yaptığı mukayeseli araştırmayla ilgili açıklamalarda bulundu.

30 yıldır yapılan araştırmalara nazaran mide kanserinin azaldığını belirten Prof. Dr. Göral, “Araştırma sonuçlarına nazaran kalın bağırsak kanserinin ise arttığını görüyoruz. Bu durumunun sevindirici tarafı kalın bağırsak kanserinde ömür mühletinin daha uzun olmasıdır. Mide kanserinde beş yılı deviren hasta sayımız çok az. Kalın bağırsak kanserinin ise teşhisi erken konulabiliyor” diye konuştu.

“Kahvenin alışılmış ki şekersiz olması gerekiyor”

Kelam konusu araştırma başta olmak üzere birçok çalışmadan elde edilen datalara nazaran kahvenin mucizevi bir besin desteği olduğunu söyleyen Prof. Dr. Göral, “ABD ve Japonya’da yapılan çalışmalar kapsamında 12 yıl boyunca beslenme biçimi takip edilen şahıslardan tertipli kahve tüketenlerde kanser hastalığın seyrinin yavaş ilerlediği belirlendi. Kemoterapi alıp kahve içenlerde ve kemoterapi alıp kahve içmeyenlerde durumun farklı olduğu ispatlandı. Kahve, içindeki polifenol, kahveol ve kafestol üzere unsurlardan ötürü kanserinin seyrini yavaşlatıyor. Günde 3-4 fincandan fazla kahve tüketildiğinde kalın bağırsak kanserinin seyrinde yüzde 36’lık düşüş gözlemlendi. Kahvenin alışılmış ki şekersiz olması gerekiyor. Kahve, kafeinli ya da kafeinsiz olabilir.” sözlerini kullandı.

Kahvenin kanser savaşçısı olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Vedat Göral, şöyle devam etti:

“Anti-inflamatuvar ve anti-sitokin tesirleri nedeniyle, apoptozis ve kanser hücrelerinin seyrini olumlu istikamette azaltıyor. Kahvenin nizamlı içilmesi gerekiyor. Günde ya da haftada bir fincan kahve içilmesi kansere karşı tesirli olmayacaktır. Kahvenin yapılması, tüketilmesi ve cinsi de bu seyri etkiliyor. Kahve, kanser hastaları için bir tavsiye besin diyebiliriz. Kahve yalnızca kalın bağırsak kanserinin seyrini yavaşlatmıyor. Mide ve pankreas kanserinin seyrini yüzde 13, karaciğer kanserinin ise yüzde 52 yavaşlatıyor. Kahveyi tıpkı vakitte karaciğer dostu olarak görüyoruz. Karaciğer yağlanması, iltihap ve siroza gidişi de engelliyor.”

“Şeker, un ve tuzdan uzak durulmalı”

Kalın bağırsak kanserinin hem ülkemizde hem de dünyada erkeklerde daha fazla görüldüğünü belirten Prof. Dr. Göral, “Sigara içmek, fazla kırmızı et tüketimi, narenciyeyi az tüketme ve fazla yağlı besin tüketmek kalın bağırsak kanserini tetiklemektedir. Sigara ve alkol tüketmemek, narenciyeyi ise fazla tüketmek gerekir. Kırmızı et ve yağlı besin tüketiminin de azaltmasını öneriyoruz. Akdeniz ve ege tipi beslenmeye teşvik ediyoruz. Şeker, un ve tuzdan uzak durulmalı. Kanserlerde genetik faktörleri değiştiremeyiz fakat çevresel faktörleri değiştirebiliriz” dedi. (DHA)

T24