Cumhuriyet gazetesi muharriri Barış Terkoğlu, 23 Ocak 2018 tarihinde Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda yapılan güvenlik toplantısına SADAT’ın kurucusu Adnan Tanrıverdi‘nin de katıldığını belirterek, “Aslında bu fotoğraf, 15 Temmuz’un sonucu. AKP iktidarı, FETÖ’den boşalan koltuklara, hangi ideolojiden olursa olsun, liyakatli takımları seçmedi. Yerine, “bizden” dediği grupları, kümeleri, cemaatleri seçti.” diye yazdı.
15 Temmuz’dan sonra SADAT irtibatlı isimlerin harp okulları mülakatlarına katıldığına işaret eden Terkoğlu, “Harp akademileri mülakatında, ekseriyetle beş kişilik bir komite vazife yapıyor. Askere dair öteki problemlerde olduğu üzere, mülakatlarda da 15 Temmuz sonrası en değerli değişiklik, “asker karışmasın” yaklaşımında. Askere alınacak isimlerin seçimine, asker neredeyse müdahale edemiyor… Bir mülakatta, asker üye, başvuran 10 türbanlı adaydan 8’ine olumlu oy kullanmış. Fakat 9. isme “yeterli değil” deyince, “Türbanından mı rahatsız oldunuz” denilerek taciz edilmiş. Bir diğerinde, asker üyenin olumsuz oy verdiği aday imam hatipli olunca, “İmam hatip tersi mısınız” diye sataşmaya uğramış.” tabirlerini kullandı.
Harp okulu mülakat kurullarında yaşananları aktaran Cumhuriyet müellifi, yazısında şu tabirlere yer verdi; “Askerlerin şikâyetleri doruğa çıkıp mülakatlarda yaşananlar Ulusal Savunma Üniversitesi Rektörlüğü’ne kadar gidince, rektörlüğün kritik bir ismi, mülakatların yapıldığı binaya gelmiş. Askerlerle de diyaloğu iyi olan sivil isim, komisyondakileri toplayarak ihtarlarda bulunmuş. Onlara “Sizden ideolojik değil, liyakate dayanan seçim yapmanızı istiyoruz” demiş.
Rektörlüğü bile bu noktaya getiren, komitelerin kimilerinde yaşanan kan donduran diyaloglarmış. Örneğin bir komitede, adaya, “Muhsin Yazıcıoğlu sence kazayla mı suikastla mı öldü” diye soru sorulmuş. Birinde, “asrın lideri” diye anılarak, adayın Erdoğan’a bakışı sorgulanmış. Hatta birinde Atatürk ile Erdoğan’ı karşılaştıran yorum yaptırılmış. Bu sorular, “Milli ve yerli aday seçiyoruz” diyerek gerekçelendiriliyormuş.”
Yazının tamamı
T24
