stanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, gazeteciler Barış Pehlivan, Barış Terkoğlu ve Murat Ağırel’in tutukluluk incelemesinin avukatlarına haber verilmeden yapılmasını “kumpas” olarak nitelendiren gazeteci Alican Uludağ hakkında “kamu görevlisine misyonundan ötürü hakaret” kabahatinden bir yıldan 2 yıl 4 aya kadar mahpus istemiyle dava açtı.

O devir Cumhuriyet gazetesinde yargı muhabiri olarak vazife yapan Alican Uludağ, avukat Onur Cingil’in paylaşımını alıntılayarak, “Bir periyot Zekeriya Öz ‘ler Beşiktaş Adliyesi’nde kumpaslar kurmuştu. Yeni kumpasların adresi ise Çağlayan Adliyesi oldu. Aktörler değişse de hukuksuzluklar daima birebir.” paylaşım yaptı. 

Adalet Bakanlığı 16 Eylül 2020’de Uludağ hakkında soruşturma müsaadesi vermedi. Münasebet olarak, şunları bildirdi:

“… Şüphelinin, bahse mevzu tabirleri, direkt doğruya ve tümüyle paylaşımda bahsi geçen ilgili yargı mensuplarına yönelik olarak kullandığı, belge kapsamına nazaran Devletin yargı organlarını alenen aşağılama niyetiyle söylendiğine dair kanıt bulunmayan bu kelamların genellik arz etmemesi ve muhatabına yönelik olması nedeniyle hareketin, 5237 sayılı Kanun’un 301. hususu kapsamında değerlendirilemeyeceği, lakin hareketin diğer kabahat yahut cürümleri oluşturup oluşturmadığının mahallince değerlendirilip genel kararlar uyarınca süreç yapılabileceği kanaatine varılmıştır.”

Adalet Bakanlığı’nın kelam konusu paylaşımda yargıyı aşağılama görmemesine rağmen, Başsavcı Vekili Bölükbaşı belgeyi kapatmadı.

Savcı, yargıyı aşağılamadan dava açamayınca bu sefer “kamu görevlisine vazifesinden ötürü hakaret” unsurunu işleterek, bu hatadan iddianame düzenledi. İddianamede, Barışların tutukluluk incelemesini yapan sulh ceza hakimi de müşteki yapıldı. Uludağ hakkındaki dava İstanbul 49. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülecek.

T24