Hürriyet gazetesi yazarı Ertuğrul Özkök, Sözcü gazetesi yazarı Emin Çölaşan’ın “Turgut Nereye Koşuyor” üzerinden yaptığı tenkitlere cevap verirken, “Bak arkadaşım, ben senin bir tek kitabını bile okumadım. Sen de benim yazdığım 10 kitabın tek birini bile okumadın. Biz farklı dünyaların insanıyız Emin. Sen hakaretten, nefretten besleniyorsun… Bense hayatı hoş yaşamaktan, hoş görmekten, şu fani hayattan keyif almaktan…” dedi.
Özkök, yazısında, “Sözcü gazetesi, Turgut Özal’ın 28’inci vefat yıldönümü günü herkese örnek olması gereken kusursuz bir şey yaptı. Özal’ı fevkalade övücü bir manşet ve sayfayla andı. Ben de Sözcü yazı işlerini ve bu sayfayı hazırlayan arkadaşımız Emin Özgönül’ü alkışlayan bir yazı yazdım. Lakin o ne… Bütün hayatı boyunca maddi manevi geçimini Özal ve herkese hakaretle sağlayan Emin Çölaşan, gazetesine bir şey diyemeyince hıncını yeniden benden çıkardı… Üstelik yeniden bir sürü palavra dolanla… Neymiş ben ona Turgut Özal’la ilgili kitabını okudum çok beğendim demişim. Emin kardeşim ya hafızan istiap haddini doldurdu, taşıyor, ya o hafıza iyice eskidi, ya da seni bıraktığım günden de daha makus bir insan oldun. Bak arkadaşım, ben senin bir tek kitabını bile okumadım. Sen de benim yazdığım 10 kitabın tek birini bile okumadın. Biz farklı dünyaların insanıyız Emin. Sen hakaretten, nefretten besleniyorsun… Bense hayatı hoş yaşamaktan, hoş görmekten, şu fani hayattan keyif almaktan…” tabirini kullandı.
Özkök, “Ama hiç olmazsa burada biraz adil ol yahu… Sayfayı yapan ben değilim, senin gazeten… Çok da iyi yapmış. Merhum Özal’a bu denli yıl sonra hakkını veren o hoş spotları yazan da ben değilim, senin gazetendeki arkadaşların… Helal olsun, çok da hoş yazmışlar… Sen ve senin gibilerin hakaretlerini, küfürlerini, haksızlıklarını, vicdansızlıklarını düzeltmişler, merhum Özal’ın hakkını ona vermişler. Helal olsun onlara… Uygun de sen yeniden kalkmış, bana saydırıyorsun… Don’t shoot the pianist Emin… Ben yalnızca piyanistim… Arkadaşların orada, git yapış yakalarına, ‘Ben onu yerden yere vuran kitaplar yazdım, hakaretler ettim, siz kalkıp niçin bu türlü övüyorsunuz’ de” görüşünü savundu.
Özkök şöyle devam etti:
“Amaa asıl bir de kendine şunu sor… ‘Ben, Emin Çölaşan, niçin bu kadar makus bir beşerim…’ Sen kendine onu de, ben de sana şunu diyeceğim. Bak yaşın 79 oldu… Seksene merdiven dayadın, bir basamak daha çıktın mı olacaksın seksen. Paran, pulun her şeyin ziyadesiyle yerinde… Artık sen de ‘Tonton’ bir insan olmayı denesen… O karanlık ruhuna bir mum yakıp kapkara dünyanı biraz olsun aydınlatmaya çaba etsen… Biraz olsun iyi bir insan olmaya çalışsan…
Çok fazla bir şeye gereksinimin da yok. Biraz nedamet, biraz özeleştiri, biraz vicdan, birazcık insanlık… Yap bunu, gazeteni nasıl alkışladıysam, seni de alkışlamazsam namerdim… Fakat 80’inde bile bu türlü makus olmaya devam edersen… İsmin üzere emin ol gerinden şu kitabı yazacaklar: ‘Emin Nereden (Amok) Koşuyor…'”
TIKLAYIN – Sözcü muharriri Çölaşan’dan Hürriyet muharriri Özkök’e: Okurlardan utanmıyorsun, insan hiç değilse torunlarından utanır!
Ne olmuştu?
Sözcü gazetesi müellifi Emin Çölaşan’ın 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ı anlattığı “Turgut Nereye Koşuyor” kitabı için Ertuğrul Özkök, “haksızlık ve hakaretlerle dolu” yorumunu yapmıştı.
Çölaşan, da Özkök’e yazısında karşılık verirken, “O devirde ikimiz de Hürriyet’te çalışıyorduk. Ertuğrul benden imzalı kitap istedi, gönderdim. Birkaç gün sonra aradı: ‘Yav Emin mükemmel olmuş, ellerine sıhhat. İki günde okuyup bitirdim. Özal hanedanının ağzına s..mışsın…’ Ortadan yıllar geçtikten sonra, geçtiğimiz cumartesi günkü yazısında ise motamot şöyle diyordu: ‘Haksızlık ve hakaretlerle dolu bir kitaptı!'” demişti.
Çölaşan ayrıyeten, “80 yaşına merdiven dayamış birisin kardeşim… Evlisin, torunların var. Okurlardan utanmıyorsun, insan hiç değilse torunlarından utanır. Bırak artık bu magazin muhabbetlerini, palavralarını kendine sakla. Ona buna çamur atmaktan vazgeç” yazmıştı.
T24
