Karar gazetesi muharriri Akif Beki, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan‘ın, 84 milyona yaklaşan nüfusun her bireyini AKP’nin mensubu olarak gördüğüne yönelik kelamlarını değerlendirdiği yazısında, “Zira o sırada Cumhurbaşkanı sıfatıyla konuşmuyordu. AK Parti Genel Lideri olarak konuşuyordu. Ve parti teşkilatlarını uğraşa getirmenin uğraşı içindeydi. Partilileri, ülkenin bütün vatandaşlarının gönlünü ve takviyesini kazanmaya motive etmenin neresi yanlış? Beşikten mezara herkesi AK Partili yapma savı, bazılarına fazla gelebilir. Lakin 11 milyonu geçkin üye sayısını bulmuş bir siyasi parti başkanı, niçin teşkilatının önüne bu türlü bir amaç koyamasın ki!” tabirlerini kullandı.

AKP’ye oy verenleri gerçek ve vatansever, vermeyenleri ise milletin bir kesimi olmaktan kovup hain ve düşman sayanlar olduğunu belirten Akif Beki, “Trakya İlahiyat’ın profesör unvanlı koskoca dekanı Cevdet Kılıç, son örnek. Bitirim ergen ağzıyla Boğaziçi protestocularını maksat alan nefret söylemi, bu türlü bir ayrımcılığın sonucu. Bir dekan, uzunluğuna posuna bakmayıp bir avuç öğrenciye karşı palavradan iktidar fedailiğine yeniden soyunur muydu? İktidarı muhalefetten müdafaayı, sapkınlarla teröristlere karşı din ve devlet savunması üzere satmaya kalkar mıydı?

Özrü kabahatinden büyük bu cengaverlik ortaya çıktığında da hiçbir savcı, seyirci kalır mıydı? Halkı kin ve düşmanlığa tahriklerin dik alası, daniskası karşısında kılı kıpırdamayanlar, yeniden kanun adamı diye ortada dolaşabilir miydi?” diye yazdı.

Yazının tamamı

T24