Medya Ombudsmanı Faruk Bildirici, Kızılay’ın gazetecilere gönderdiği ‘hediye kolisi’ne ait olarak, “Hakkında şaibeler bulunan Kızılay üzere bir yardım kuruluşunun armağanını alan gazeteciler ‘suç ortağı’ durumuna düştüler” değerlendirmesini yaptı. 

“2019 yılının faaliyet raporunu göndermenin mantığını anlamak zor”

Habertürk televizyonundan Mehmet Akif Ersoy‘un toplumsal medya hesabından kendisine gelen ikram kolisini eleştirmesine yazısında yer veren Bildirici, “Basımını yeni tamamlayabildikleri için mi 2019 yılının raporunu gönderdiler? Yoksa 2020 raporunu göndermeye kıymet bulmadılar mı? 2021 yılına girmişken bir gazeteciye 2019 yılının faaliyet raporunu göndermenin mantığını anlamak sıkıntı.” kanısını lisana getirdi.

“Hediyeleri alan gazeteciler ‘suç ortağı’ durumuna düştü”

Bildirici şahsî blogunda kaleme aldığı yazıda, “Gazetecilere armağan paketleri göndermek Kızılay’ın işi olamaz. Yardım yapması gayesiyle aktarılan kaynakları, gazetecilere armağan için kullanamaz. Kızılay idaresinin bu faaliyeti, kurumun temel misyonuyla çelişiyor. Bu türlü bir halkla münasebetler faaliyetine girişmesi, Ensar Vakfı’na 8 milyon dolarlık bağışta aracı olarak kullanılması üzere son devirde Kızılay’la ilgili olarak ortaya çıkan ‘şaibeli işlemleri’ akla getiriyor. Kızılay idaresinin, şaibeli süreçleri ve tenkitleri unutturmak için gazetecilere sevecen gözükme gayretine girdiğini düşündürüyor. Dün sabah Ersoy’un toplumsal medyadaki imajlarını izledikten sonra Kızılay’a soru yönelttim. Armağan kolilerinin kaç gazeteciye gönderildiğini, öbür kimlere armağan gönderildiğini, nedenini ve maliyetini sordum. Şimdi bir cevap gelmedi. Habertürk’ün bulunduğu Ciner Medya Kümesi binasına bile çok sayıda koli gelmesi, Ersoy’un da dediği üzere öteki TV kanalları ve gazetecilere de gönderildiğini gösteriyor. Hakkında şaibeler bulunan Kızılay üzere bir yardım kuruluşunun ikramına, o koliyi alan bütün gazetecilerin itiraz etmesi gerekirdi. İtiraz yerine armağan kolilerini sessizce alanlar Kızılay idaresinin vazifelerini ve kurum kaynaklarını berbata kullanmalarını onaylamış oldular. Daha doğrusu ‘suç ortağı’ durumuna düştüler.” görüşünü savundu. 

Ersoy’a iki itiraz

Bildirici, “Kızılay’ın ikram yanlışını seslendiren tek televizyoncu olduğu için Mehmet Akif Ersoy’u tebrik etmek gerek. Açık yürekli ve prensipli duruşu nedeniyle Ersoy’u kutluyorum fakat iki hususta da eleştirim var kendisine. Birincisi, Kızılay’ın ikram kolileri göndermesi haber bedeli de taşıyor.  Çünkü kendisinin de söz ettiği üzere Kızılay üzere bir kurumun, yardım paralarını gayesi dışındaki işlere savurması kelam konusu. Ersoy, yılların gazetecisi ve Habertürk’te de haber programları sunuyor. Hasebiyle Kızılay’ın ikram kolisini öncelikle Habertürk’te haber olarak yayımlamalıydı. Şayet Ersoy, şirketlerden gelen promosyon eserlerini toplumsal medya hesabından paylaşıp reklam yapıyorsa bu kelamları bir itiraf! Yok hayır etrafında olanları bu türlü anlatıyorsa o vakit da gazetecilerin armağan alıp bunların reklam yapmasını olağanlaştırıyor, doğal görüyor. Pahası küçük olan yılbaşı üzere özel günlerde gelen armağanlardan kelam ediyorsa sıkıntı yok. Fakat pahalı ikramlardan kelam ediyorsa bu yanlış. Gazeteci ya da televizyoncuların, habere mevzu olan ya da olacak kişi, şirket ve kurumlardan armağan alırsa onlarla ortasında çıkar alakası kurulmuş olur. Bu da bağımsızlığını, tarafsızlığını zedeler.” sözünü kullandı. 

T24