Radyo ve Televizyon Üst Konseyi (RTÜK) Başkanı Ebubekir Şahin, birden fazla maaş tartışmaları aldığı ve bunun etik olmadığına yönelik tartışmalara ait olarak, “Beni amaç göstermek maksadıyla algı yaratanlar var. Ben bakan müsteşarıyken ne maaş alıyorsam artık de birebirini alıyorum. RTÜK Başkanlığı dışında Halk Bankası İdare Konseyi üyeliğimden ötürü maaş alıyorum. Bu da yasal ve etiktir” dedi.
Sabah gazetesinden Tuğba Kalçık’a konuşan Şahin, RTÜK dışında yalnızca Halkbank’tan maaş aldığını ve bunun etik olduğunu söyledi. Şahin, “Bu belediyelerde de başka devlet kurumlarında da bu türlü. Çok uçuk sayılar aldığımı söyleyenler oldu, katiyetle hakikat değil. Bu bana karşı yıpratma operasyonunun kesimi. RTÜK üyeleriyle birebir ölçüde maaş aldığımı söylemek istiyorum” dedi.
Faruk Bildirici: Bu atama RTÜK’ün bağımsızlığının kalmadığının delilidir Ebubekir Şahin’in Halkbank İdare Heyeti üyeliğine atanmasının akabinde medya ombudsmanı Faruk Bildirici, bankacılıkla ilgisi olmayan Şahin’e maaş ödenmesinin kamu kaynaklarının yağmalanması manasına geldiğini belirterek, “Teşebbüslerin sonucunda TÜRKSAT’tan istifa etmek zorunda kalan RTÜK Lideri Şahin’e yeni gelir kapısı bulunmuş. Anlaşılan RTÜK’teki maaşı, Basın İlan’daki huzur hakkı yetmemiş. Halkbank’a atanması -RTÜK ile ilgili olmadığı için- yasal olabilir ancak ahlaki değil, vicdani hiç değil.” sözlerini kullanmıştı. Faruk Bildirici “Bankacılık ile hiçbir ilgisi, bilgisi, birikimi olmayan Şahin’e Halkbank’tan da maaş ödenmesi kamu kaynaklarının yağmalanmasıdır. Seçili bürokratlara üç dört maaş ödemek için liyakatın önemsemediğinin yeni bir göstergesidir. Ayrıyeten bu atama RTÜK’ün bağımsızlığının kalmadığının ve siyasi iktidarın art bahçesi haline geldiğinin de yeni bir kanıtıdır” yorumunu yapmıştı. RTÜK’te zelzele: Faruk Bildirici, ‘etik ve yasa dışı’ idare konseyi üyeliklerini açıkladığı Ebubekir Şahin’i RTÜK Başkanlığı’ndan çekilmeye çağırdı! |
“Kurallara uymayıp ceza alan bir kesim medya beni gaye gösteriyor”
Şahin, “Görevimi tarafsız ve özgürlükçü bir anlayışla yürütüyorum. Benim de bir siyasi görüşüm, kırmızı çizgilerim var lakin tarafsız davrandığımı düşünüyorum. Net bir halimiz var. Kurallara uymayıp ceza alan bir kesim medya beni gaye gösteriyor. Mesela, bir haber kanalına verdiğim cezadan ötürü günlerce dezenformasyona maruz kaldım. Konsey tarafından aldığımız karardan ötürü da günlerce gaye gösterildim. Denetlediğimiz kanalda hakkımda yapılan haksız ithamlara yanıt vermek zorunda kaldım. Orada yapılan yayınlardan ötürü da toplumsal medyada linç edildim. Büyük haksızlık yapıldı bana” diye konuştu.
“‘Hadise’nin klibine ceza verirsek klip daha da tanınan olur’ demiştim”
Fransız model Aurelien Muller‘in rol aldığı Sıfır Tolerans müziğinin klibi müstehcen bulunduğu gerekçesiyle Hadise’nin ceza verilen klibiyle ilgili de konuşan Şahin, “Cezanın yerindeliğine inanan biriyim. Bazen verdiğimiz cezalarla o klibi daha da tanınan hale getiriyoruz. “Hadise’nin klibine ceza verirsek klip daha da tanınan olur, vermeyelim o yüzden” demiştim. Arkadaşlarımız verme taraftarıydı, cezayı verdik, klip daha çok izlendi. Herkese açık olan basın organında çıplak imgelerin yayınlanması gerçek değil. Alkol ve tütün kullanımını özendirecek içeriklere de müdahale ediyoruz” görüşünü savundu.
“Eşcinsellik bizim ahlaki yapımıza aykırı”
Şahin, şu sözleri kullandı:
“Paralı platformları denetlediğimiz için kimileri ‘Paramızı veriyoruz, size ne?’ diyor ama öyle değil. Otobana da para ödüyorsunuz ama sürat hududuna uymak zorundasınız. Bu platformlara da para ödeyebilirsiniz fakat kurallara uymak zorundasınız. Dijital platformlardaki yayınlar bizim gelenek, göreneklerimize ve ahlaki yapımıza uymak zorunda. Bu hududu aşamazlar. Hudut var diye eleştiriyorlar lakin dijital platformlarda Türkiye, Avrupa’ya göre çok daha özgürlükçü düzenlemelere sahip. Avrupa bizden çok daha fazla yasaklayıcı politikalar izliyor. Ülkemizin değerini bilelim. Birtakım dizilerdeki karakterler konusunda uyardığımız için dezenformasyon yapılıyor. Eşcinsellik bizim ahlaki yapımıza alışılmamış. Eşcinselliği çocuklarımıza özendirmeye çalışan dizileri tasvip etmemiz mümkün değil. Yalnızca eşcinsellik de değil, şiddet içeren, ulusal ve manevi değerlerimizi gaye alan yapımlara göz yumamayız. Ülkemize, devlet liderimize, bayrağımıza, dinimize hakaret eden yapımların yayınlanmasına müsaade veremeyiz.”
“Yönetim üslubumdan ötürü maksat gösteriliyorum”
RTÜK’te yaptığım yenilikler, uygulamalar ve idare biçimimden ötürü maksat gösteriliyorum. Çok değerli uygulamalara imza attık. Vazifemi yerine getirdiğim için hakarete uğruyorum ve tehdit ediliyorum. Toplumu yanlış yönlendiren haberler yapılmasına, toplumun ahlaki kıymetlerini olumsuz etkileyecek dizilere karşı geldiğim için bir kesim tarafından gayeye kondum. Muhalefet televizyonda sınırsız biçimde muhalefet yapmak istiyor. Bunun bir sonu var, aşamazsın. Mesela, haber sunucusu lakin siyasi aktör üzere davranıyor. Yorum yaparak, taraflı biçimde sunuyor haberi ya da hakaret ediyorlar siyaset programlarında. Olmaz. Ceza verince de hakaret ediyorlar. Örneğin, CHP Küme Başkanvekili bana hakaretler etti, dava açtım. Bir başka CHP milletvekili Tuncay Özkan da iftira atan paylaşımlarda bulundu hakkımda. Beni yıpratmak istiyorlar ancak ben buradayım ve yılmayacağım, vicdanım rahat. Ulusal ve manevi kıymetlerimize sahip çıkmamız lazım. Daha çok çocuklarımızı müdafaamız lazım. Bayana yönelik ve toplumsal şiddeti önleyebilmek için yapacak daha çok şeyim var.”
TIKLAYIN – RTÜK üyesi İlhan Taşcı: 5 yılda 2 bin 672 şikâyetten 4’ü karara bağlandı; lider ve idare, Atatürk ve Cumhuriyet kıymetleri konusunda duyarsız
T24
