İlahiyatçı profesör Nihat Hatipoğlu, İslamiyet’in zenginlik düşmanlığına müsaade etmediği üzere yoksulun hor görülmesine de imkân tanımadığını belirterek, “İslam “kapitalizm” ve “komünizm” üzere siyasi ve iktisadi sistemlerin tümüne uzaktır. Haklı ve yasal yolla elde edilen sermayeyi dokunulmaz sayar ve bu para edinme yolunu açık bırakır. Ve bu konuyla komünizmden haylice ayrışır. Sermaye edinme yolunu helal kar prensibine bağlayarak sermayeyi helal ve dini nizam dairesinde değerlendirip kapitalizmin yolunu kapatır.
Refah düzeyini yükseltmeyi temel kabul eder. Yatırıma teşvik eder. Yararın birden fazla ticaretten elde edilir der. ‘Veren el, alan elden hayırlıdır’ diyerek ‘bir lokma, bir hırka’ ideolojisini reddeder. Fakirliği teşvik etmez. Lakin imkânı olmayan yoksulu dışlamayı şiddetle reddeder.” diye yazdı.
İslam’ın sermayenin bir elde toplanmasını gerçek kabul etmediğine işaret eden Hatipoğlu, “Rekabette ve çıkar limitinde vicdanilik ve satılan malın mecburî gereksinim endeksine dikkat çeker. Malın piyasaya arzında aracıların çoğalmasını güzel görmez. Mesela; köylünün malını pazarda satabilmesi üzere bir ayrıntıyı dahi göz gerisi etmez. Üreticinin istismarına ve aracının büyük fiyat farkı koymasına uygun bakmaz.
Servet dağılımında adaleti ön planda fiyat. Bulanık, anlamsız ve pratiği olmayan eşitlik argümanlarını manalı bulmaz. Bunu bir istismar aracı görür.” sözlerini kullandı.
Yazının tamamı
T24