Sözcü gazetesi muharriri Emin Çölaşan, “Aynı vakitte AKP Genel Lideri olan kıymetli büyüğümüz, dünya başkanımız Recep Bey medyayı artık iyice avuçlarının içine aldı. Sabah televizyonu açıyorsunuz, karşınızda o!..Gece açıyorsunuz, yeniden o!.. Sonraki gün gazetelerin, hele yandaşların manşetlerinde yeniden o var! Onsuz birkaç saatimizin geçmesine müsaade verilmiyor.” fikrini lisana getirdi.
Ayakta yolcu alınmama kararını eleştiren Çölaşan, “Son buyruğunu aldık: ‘Salgın ülkemizi de tehdit ediyor. Toplu taşımada tüm vilayetlerimizde ayakta yolcu alınmasına katiyetle müsaade verilmeyecektir…’ Demek ki bu virüs diğerlerine otururken değil, ayakta dururken bulaşıyormuş!” yorumunu yaptı.
Çölaşan, “Vatandaş işinden çıkmış, konutuna yahut öteki bir yere gidecek. Esasen yorgun, bitkin… Üstelik hudutları bozuk.Bu ülkede daima yaşanan aksilikler ve atılan iyiye gidiyoruz palavraları nedeniyle adeta şuurunu yitirmiş! Geçim ezası çekiyor. Zati çekmiyor olsa otobüse, minibüse, metroya binip ıstırap çekmez. Ya özel aracına biner, ya da taksiyle sarfiyat. Toplu taşım araçlarında ayakta gitmenin yasaklandığını dünya önderimiz açıkladı!Peki ne yapacak bu çaresiz vatandaş? Durakta bekledi, otobüs, minibüs, metro geldi lakin oturacak boş koltuk yok. Yere oturacak hali yok ki… Yoksa durakta saatlerce daha beklemeye devam mı etsin? Tamam, ölümcül bir virüs ortalıkta kol geziyor. Vuracağını zati şimdiden vurdu da, yarın kimleri vuracağı belirli değil…” görüşünü savundu.
Çölaşan, “Her yer açık… AVM’ler, çarşı pazarlar, kafeler, restoranlar… Virüsün kaynağı olan Rusya ve Ukrayna’dan bu yaz aylarında kimilerine nazaran 200 bin, kimilerine nazaran 700 bin turist geldi ve biz artık onları ağırlamakla meşgulüz. Kimileri virüsle birlikte geldi! Onlar deniz kıyısında keyif çatarken bizim vatandaşımız şayet boş koltuk yoksa toplu taşıma araçlarına alınmayacak, duraklarda bekleyip daha beter perişan olmayı sürdürecek ve yalnızca bu nedenle ne arbedeler çıkacak, tahminen cinayetler işlenecek. Pekala ne yapmalı? Meskenden dışarıya maskesiz çıkmak yasaklandı. Çok hoş de, çarşıda pazarda işporta tezgahlarında bile satılan bu maskelerin kalitesi acep nedir! Pek birçok hangi cins kumaştan hazırlandığı belirli olmayan, merdiven altlarında üretilen tül üzere ince kumaşlar… Yani değil virüsü önlemek, biraz zorlasanız, ortasından giren sineğin ağzınıza burnunuza kaçmasını bile önlemez!” tabirini kullandı.
Çölaşan, “Eeee, sen maskelerin kalitesine karışmayacaksın, görmezden geleceksin lakin vatandaşına ‘Salgın artıyor. Boş koltuk yoksa bekleyeceksin, başının dermanına bakacaksın’ diye nasihat vermeye kalkışacaksın! Buyruk vermek, açıklama yapmak, ahkâm kesmek, otorite kullanmak kolay. Sıkıntılara kalıcı ve akılcı tahlil bulmak ise biraz zor!” sözünü kullandı.
Yazının devamı için
T24
